Erol Sunat

Erol Sunat

Enflasyon ve mücadele!

Enflasyon ve mücadele!

Kendimizi bildik bileli enflasyonla mücadele ediliyor. Her defasında o galip. Üzerindeki köpükleri de alsanız, gözünü kaşını da patlatsanız, kafasını da yarsanız, kaldırıp uçurumdan aşağıya da atsanız, bir süre sonra, bana bir şeycik olmadı ki diye çıkıp geliyor!

Dahası enflasyon, fena arsız! Yüzsüzlükte kimse eline su dökemiyor! Şımarıkların şahı! Edepsiz mi edepsiz!

Küfürbaz tarafını, yeminle çok güzel küfrediyor diyenler daha çok seviyor!

Vefasızın önde gideni…Söz verip sürekli sözünden dönmede ilk sırada!

Fırsatçıların piri üstadı! Etiket değiştirenlerin Ağası!

Doların yol arkadaşı, sırdaşı, yediği, içtiği ayrı gitmeyeni!

Kırk yıllık kapı komşumuz gibi!

Davetli-davetsiz çat kapı çıkıp gelen nevi şahsına münhasır beter bir misafir!

Aileden biri, bizden biri, içimizden biri, akrabadan hatta hane halkından biri sanki!

“Bu kadardan yürekten çağırma beni/ Bir gece ansızın gelebilirim” diyen o güzel şarkının dizeleri misali ansızın kapımızı çalıveren, kimi sevdiği, kimi sevmediği belli olmayan, özellikle kafayı bizim vatandaşa takmış, sürekli aleyhine uğraşan, iyi olduğunu istemeyen dost görünümlü düşman!

Üstelik, kapıdan kovsanız, bacadan giriyor!

Pazarda, markette, sokakta, cadde de yansımadığı, kendini göstermediği yer yok!

Ben buradayım, sen neredesin diye laf çarpıtmadan, takılmadan edemiyor.

Şakacı, gırgır, esprili hatta entelektüel diye adlandıranlarımız pek çok!

Sonra da diyoruz ki, enflasyonla mücadele edeceğiz, mücadele halindeyiz!

O mücadele edilecek olan enflasyon, hangi enflasyon acaba?

Her defasında doğrudan bizi bulan, piyango misali sürekli bize vuran mı?

*****

Onca yıldır neler demedik enflasyon için! Biz mi onunla mücadele ettik, o mu bizimle etti henüz bir şey anlayabilmiş değiliz!

Ancak onunla mücadele konusunda söylem rekoru elimizde!

Enflasyonun belini kıracağız! Boynunu kıracağız! Kolunu kanadını kıracağız!

Elini ayağını geçenlerde kırdık, artık milletimizin yanına yaklaşamayacak!

Hay maşallah! Vur, vur inlesin, enflasyon dinlesin!

Kırılmadık yeri kalmasın, yürüyemesin, sürünsün, çatısında baykuşlar ötsün, evi-barkı viraneye dönsün densizin, kendini bilmezin diye de beddua eden edeneydi.

Ne oldu? Hiçbir şey!

Ağladı, sızladı, namerdim sesimi yükseltirsem, ayağa kalkarsam, birinize bir münasebetsizlik yaparsam, terbiyesiz deyin, sürün beni, gönderdin beni diye, yalvardı, yakardı, ezildi-büzüldü ufacık kaldı.

Ne mi yaptık?

Acıdık, şu köşede sessiz sedasız oturduk, bir daha sesini çıkardığını, yükseldiğini görmeyeceğiz dedik!

Oturdu bir süre…Fırsat kolladı, biti kanlandı falan derler ya…

Dalgalanmalardan, hastalıklardan, salgınlardan, kıtlıklardan, yokluklardan güç ve kuvvet aldı, serpildi, palazlandı, önüne geçilemeyecek hale geldi!

*****

Enflasyonun belini kıracaktık, bir daha ayağa kalkamaz hale getirecektik ya…

Ne oldu?

Bizim belimiz kırıldı! Bizim boynumuz büküldü! Bizim çaresizce gözyaşlarımız döküldü!

Biz ayağa kalkamaz, yürüyemez hale geldik.

Kolaysa çıkında göreyim diye, bizi kör kuyulara, dipsiz kuyulara attı.

Uçurumlardan aşağıya fırlattı.

İnsanlarla uğraşabilmek için her türlü argümanı kendi lehine kullandı.

Bazen elektrik oldu, bazen doğalgaz, bazen akaryakıt, bazen de market. Bazen hepsi birden aynı anda, aynı zamanda!

Olan kime mi oldu?

Tabi ki yine bize…

Enflasyon sapasağlam ayakta…

Her dönem kendine halay çekecek yeni halay arkadaşları buluyor.

Elinde kırmızı bir mendil, halay başı olarak, halay çekmelere doyamadı.

*****

Ortada bir mücadele kelimesi dolaşıyor dolaşmasına da…

Mücadele edilen enflasyon filan değil…

Bal gibide biziz!

Enflasyon mücadele kavramını aldı, yerine göre tüfek yaptı, dikildi karşımıza! Yerine göre topun namlusunu çevirircesine mücadelenin namlusunu döndürdü bize.

Mücadele öyle olmaz, böyle olur dedi, bastı tetiğe!

Ateşledi mücadele topunu!

Enflasyonla mücadele de bir başına kalan kim?

Biz yani hepimiz!

Şimdi kim kiminle mi mücadele ediyor?

Enflasyon vatandaşa karşı, karmakarışık çarşı!

Ortalık toz duman!

Korunan biz miyiz, enflasyon mu?

Var mı anlayan?

*****

Enflasyon en çok kendisiyle mücadele edilme laflarını seviyor. Kendini unutturmak gibi bir derdi yok. Konuşulmaktan oldukça memnun. Canavar denilen o sevimsiz söylemi, sevimli canavara, tatlı canavara, sizin canavarınız, söylemlerine dönüştürme çabası bir hayli yüksek.

Ağzından alevler saçtığı dönemlerde herkesin yekvücut olup ona karşı cephe almasından bir hayli ders çıkarmış durumda.

Enflasyon ve mücadele kelimelerinin yan yana getirilmesinden rahatsız değil!

Mücadelenin lafta kaldığının, lafta kalacağının bir süre sonra unutulacağının, bu arada kendini de unutturacağının pekâlâ farkında.

Ne mi diyelim?

O neden, bu neden, şu neden, kırmadık inşallah enflasyonu istemeden!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Erol Sunat Arşivi
SON YAZILAR