Kimi, niçin ve nasıl seçeceğiz?
Bu pazar günü tüm ülkede belediye başkanlığı seçimleri yapılacak. Her ne kadar seçim heyecanı kalmadıysa da vatandaşın belediye başkanından beklentileri nelerdir. Bu beklentiler büyükşehirlerimizde olduğu kadar, kasabalarımızda yaklaşık olarak benzerlik arz eder.
Yıllardır bir türlü beceremediğimiz ve şehirlerimizi yaşanmaz hale getiren konuların başında 1950’ lilerden başlayan köyden şehre göç meselesi yer almaktadır. Bu şehirleri hormonlu olarak büyütmüş ve göç iyi planlanamamıştır. Aslında göç konusunda da diğer birçok konuda da esas sorunumuz iyi planlama yapamamaktır.
Belediye hizmetlerinin etkin ve verimli bir şekilde planlanması ve uygulanması, ülkemize kaynakların kullanılmasında tasarruf sağlayacaktır. Bununla birlikte emek ve zaman israfının önüne geçilecektir. Bunları konuşurken hiç kimse bu sözlere itiraz etmeyecektir ama uygulamada planlamanın ne kadar yapıldığı hep soru işareti olarak karşımıza çıkmaktadır. Altyapı sorunlarının yıllardır hep baş ağrısı olmaya devam etmesi ne kadar başarılı olduğumuzu göstermeye yeter.
Ulaşım artık nerdeyse en küçük şehirlerin bile en önemli meselesi haline gelmiştir. Bu konuda iyi bir planlama yapıldığını ve uygulandığını kim kabul eder bilemiyorum. Artan araç sayısı, sürücülerin sorumsuz davranışları ve denetim zaaflarımız da ulaşımı daha beter çekilmez hale getirmektedir. Yeni alternatif yolların açılması ise eski yerleşim yerlerinde çok yüksek maliyetler sebebiyle oldukça zorlaşmaktadır.
Kanalizasyon, çöp ve atık su arıtma gibi çevre koruma ile ilgili konular tüm ülkede devasa sorunlara dönüşmektedir. Ya nehirlerimiz ya göllerimiz ya da denizlerimiz büyük tehditlerle karşı karşıya kalmaktadır. Gün geçtikçe sıkıntıların arttığını, sağlam irade ile bile çözümün zorlaştığını hepimiz görebiliyoruz.
Belediyelerin görevleri arasında kültür ve sosyal hizmetler gibi çok önemli başlıklar da yer alır. Büyükşehirler sosyo- kültürel konularda bazı faaliyetler yapsalar da küçük belediyelerde bu konular çoğu zaman önemsiz sayılabilmektedir.
Belediye bütçesinin hazırlanması ve yönetimi konusunda Belediye başkanları etkin rol oynarlar. Belediyenin gelir ve giderlerini denetlemeleri ve bütçe hedeflerine ulaşmak için gerekli önlemleri almaları beklenir.
Belediye başkanları, belediyenin sorumluluk alanı içinde bulunan kamu hizmetlerinin sunumundan sorumludurlar. Bu hizmetler arasında temizlik, su ve kanalizasyon, park ve bahçelerin bakımı, sokak aydınlatması gibi alanlar yer alır. Su probleminin her geçen yıl daha belirgin bir şekilde arttığını görüyoruz. Park ve bahçeler konusunda yapılan çalışmalar ise daha temel sorunların ötelenmesi için kamuflaj olarak kullanılmaktadır.
Kent planlama ve düzenleme faaliyetleri, yerel düzenlemelerin yapılması, imar planlarının oluşturulması ve kentsel dönüşüm projelerinin uygulanması gibi konularda belediye başkanının şehremini olarak liderlik yapması beklenir.
Diğer yandan şehri emanet edeceğimiz kişilerin, şehir sakinlerinin temsilcisi olarak hareket etmesi gerekir. Halkın taleplerini dinlemeleri, sorunlarına çözüm bulmaya çalışmaları ve katılımcı bir yönetim anlayışını benimsemeleri herkesin beklentisi olmalıdır.
Elbette bu işlerin hepsi zor işlerdir. Yapılacak hizmetin kolay olmadığını, yapmanın zor olduğunu biliyoruz. Eleştirmenin ve yıkmanın kolay olduğunu da biliyoruz. Ama iyi planlama ile birçok hizmetin daha güzel verilebileceğini söylemeye çalışıyorum. Tüm sorunları beş yılda çözmek mümkün olmadığını ama temel sorunları aciliyet sırasına göre çözmek için az bir süre olmadığını da biliyoruz.
Bu noktada bir belediye başkanından beklentilerimizden çok, vatandaşın bahsi geçen konularda ehil olanı bulmasının zorluklarına da değinmek lazım. Hangi adayın daha iyi işler yapacağını nereden bileceğiz, mecburen partisine bakacağız dediğinizi duyar gibiyim. Burada tek dikkat edilecek konu, aklın hakemliğine başvurmaktır. Ayrıca herkesin tercihi bir oydan ibarettir. Bir oy ile ne dünyayı kurtarabiliriz ne de dünyanın sonunu getirebiliriz. Yapacağımız tercihe, haddinden fazla anlam vermeye gerek olmadığını, kavga etmeye ve gürültü çıkarmaya gerek olmadığını hatırlatmak isterim.
Tercihlerini yapacak vatandaşın, duygusal ve ideolojik olarak mı, yoksa akıllarını kullanarak mı seçecek bilemiyoruz. Ancak tercihlerimizi akıllıca yaparsak geleceğimizi daha iyi şekillendirebiliriz. Aklıma gelmişken kanaatimce rahmetli Turgut Cansever’ i okuyup anlamamış birini, beldeye bile başkan yapmamak lazım. Allah sonumuzu hayr etsin.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.