Erol Sunat

Erol Sunat

Mehmet Akif’i özlemek!

Mehmet Akif’i özlemek!

Ülkemizin barışa, birliğe, dirliğe, beraberliğe, sevgi ve kardeşliğe en fazla ihtiyacı olduğu bu dönemde Mehmet Akif yolumuzu aydınlatan, içimizi ısıtan bir vatan şairimizdir.

Onu arıyoruz, onu özlüyoruz.

O bizim İstiklal Marşımızın şairidir.

O İstiklal Marşı ki...

Her satırı, kınalı kuzulara, mangal yürekli koç yiğitlere...

Ölümden korkmayanlara...

Bir gül bahçesine girercesine kara toprağa giren şehadet şerbeti içerek, bize bu cennet vatanı bırakan aziz şehitlerimize hitap eden satırlara sahip!

Her okunduğunda, her okuduğumuzda tüylerimizi diken-diken eden bir marş İstiklal Marşı.

Gelinde bunun bir izahını yapın?

Gelinde yazıya dökün?

Dil aciz, kalem yetersizse ne yapacaksınız?

Kaptıracaksınız kendinizi o duygu seline,

Gözleriniz dolacak,

Gözyaşları süzülecek gözlerinizden….

Ve en gür sesinizle “Korkma” diye başlayacaksınız İstiklal Marşımızı söylemeye…

Yazarının ruhu, şiire ve marşa ancak bu kadar işleyebilir!

Mehmet Akif'in İstiklal Marşını yazarken yaşamış olduğu o halet-i ruhiyyeyi ondan başka kim bilebilir?

Ya o Tacettin Dergahının duvarlarının şahit olduğu o mana yüklü atmosfere ne diyeceksiniz?

İlk kelimesi “Korkma” diye başlıyor İstiklal Marşımızın!

Korkmuyoruz, yılmıyoruz, korkmak aklımıza bile gelmiyor!

Korkma ile başlamış, İstiklalle bitirmiş Mehmet Akif!

İstiklalin anahtarı, “Korkma” kelimesinden geçiyor demiş!

Sen gideli seksen beş yıl oldu Akif, öyle bir iz bıraktın ki Türk Milletinin gönlünde, unutturamaz seni hiçbir şey!

*****

Tarih boyunca İstiklal mücadelesi yapmış, mazlumlara örnek olmuş, elinden tutmuş bir milletin Türk Milletinin evlatlarıyız.

Bu ruh, bu özellik kanımızda var.

Fıtratımızda var!

Esarete başkaldırışımız, esaret zincirlerini kırışımız parçalayışımız tarihe damga vuran olaylarla dolu!

Rahmetli Mehmet Akif, Türk Milletinin bu özelliğini yerinde tespit edebilmiş insanların başında gelen bir özelliğe sahip.

Çünkü satırlarında, Türk Milletine olan inancını vurgulaması bambaşkadır.

Hatta öyle ki;

Devleti olmayan,

Kendi içinde anlaşmazlıklara ve ayrılıklara düşen,

İç savaşlar sonrasında bölünen parçalanan,

Dağılan, savrulan milletlerin ve devletlerin analizini

Daha o yıllarda yapabilen ve olacakları öngörebilen bir ufka sahiptir.

Bundan tam 108 yıl önce, yani 1913 yılında yazdığı, “Ayrılık hissi nasıl girdi sizin beyninize?” adlı şiirinin son beytinde bakın ne demiş Akif;

“İşte Fas, işte Tunus, işte Cezayir, gitti! / İşte Irak'ı da taksim ediyorlar şimdi.”

*****

Akif, birlikten, dirlikten, beraberlikten yana olan bir insan olduğunu, bölünmelere karşı olduğunu gösterirken,

Kuzey Afrika’nın ve Orta Doğunun o acıklı ve hazin halini 1913 yılı penceresinden görebilmiş,

Ufuk ve vizyon sahibi müstesna insanlardan biri olarak her defasında hayranlık uyandırmaya devam ediyor.

Yine aynı şiirin bir başka bölümünde hemen bir çoğumuzun ezbere bildiği bir beyit dikkatleri çekiyor;

“Girmeden tefrika bir millete, düşman giremez; / Toplu vurdukça yürekler, onu top sindiremez.” diyor.

Türk Milleti Akif’i neden sever?

Neden okur?

Neden başının tacı yapar bilir misiniz?

Akif’in şiirlerinde kendini bulur!

Özünü bulur!

Kendi ruhunu, kendi duygusallığını, duygularını, hisseder, yakalar!

İşte onun içindir ki, yazdıkları dillerden düşmez, ezberlenir, unutulmaz!

Mehmet Akif’i anlamak isteyen onun ölmez eseri Safahat’ı okusun!

İstiklal Marşımızın her satırına ayrı ayrı kafa yorsun!

*****

Rahmetli şair Mehmet Emin Yurdakul, “Bırak beni haykırayım” şiirinde şöyle diyordu;

“Bırak beni haykırayım, susarsam sen mâtem et; / Unutma ki şâirleri haykırmayan bir millet, / Sevenleri toprak olmuş öksüz çocuk gibidir;”

Seksen beş yıl önce bugün aramızdan ayrılan, İstiklal Marşımızın şairi, Mehmet Akif Ersoy, o günden bugüne şiirleriyle haykırmaya devam ediyor.

“Korkma” diye başlayan İstiklal Marşımızın o harikulade olan ilk kelimesi, içimizi ısıtıyor. Al sancağımızın, al bayrağımızın gölgesinde korkmuyoruz.

Rahmetli Akif, İstiklal savaşının destanını yazan bir şairdir.

Yeni bir Türk devletinin kuruluşunun Çanakkale’ye uzanan, Çanakkale’den aldığı ilhamla, yol alan, yol yürüyen Türk Milletinin başından geçenlerin şiirsel bir anlatımı olan, “Çanakkale Şehitlerine” adlı şiiri üzerine ister saatlerce konuşun, ister roman yazın, tarih yazın, ister dizi çekin.

Akif’in ölmez eseri olan Safahat irdelendiğinde ve incelendiği görülecektir ki, Mehmet Akif, Türk Milletinin şairidir.

Vatan şairidir!
istiklal Marşımızın şairidir!

İstiklal savaşımızın şairidir!

Hassasiyeti, samimiyeti, içtenliği, dürüstlüğü Türk Milletinin takdirini ve sevgisini kazanmıştır.

*****

Bir 27 Aralık günü bırakıp gitmiştin bizi. Yıl 1936 idi. Tam seksen beş yıl oldu aramızdan ayrılıp da gideli…

Ruhun şad, mekanın cennet bahçelerinden bir bahçe olsun inşallah!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Erol Sunat Arşivi
SON YAZILAR