Ölüm, hakikateni düşünmeden edemiyor insan.

Geçenlerde bir cenaze törenine katıldım. Merhum sağken ünvanıyla anılırdı. Ancak artık ismi dahil söylenmedi. Merhum diye hitap etti imam. Etendi, insanlar şahitlikte bulundu. Nasıl bilirdiniz? soruları tekrar edildi. Kendi hayatımı sorgulamaya başladım. Defin esnasından mezar kapısına kadar tasavvufta bir kavram var ölümle ilgili tefekkürü mevt diye. Yalnız bizim tefekkürü mevt kavramı fazla uzun sürmedi. Mezar kapısında çıktıktan sonra içimden bir ses, "Sen daha çok gençsin. Sana daha çok uzak, daha yapacak çok işin var" diye seslendi. Oysa vefat edenlere sorma şansımız olsa, işi yarım kalan var mı? Fakir acizane.

Ölüm ve ömür kavramını bir açık senete benzetiyorum. İmzalar atılmış ama tahsilat tarihi meçhul. Ölümde böyle bir şey. Ne zaman, nasıl, nerede, nasıl gerçekleşeceği bizce malum değil.

ömrümüz boyunca sayısız kere ölümle yüz yüze gelmekteyiz . Yaşadığımız hastalıklar, beklemediğimiz sürprizler, meydana gelen felâketler, hayatta her an mevcud olan, fakat gafletimiz ve acziyetimiz sebebiyle çoğu kez habersiz olduğumuz nice hayatî tehlikeler, ölümle aramızda ne ince bir perde bulunduğunu göstermiyor mu?

Allah dostlarının her günlerini son günleri olarak yaşamışlar. Son nefeste imanla gidebilmek üzerine ömürlerini dizayn etmişler. Ölüm ve ahiret hayatına felsefi bir bakış açısıyla yaklaşıp gerçeği görmezden gelenleri anlayamıyorum. Bir hadis-i şerif var bu noktada: "Hiç ölmeyeceğini zanneden biri gibi çalış, yarın ölecek biri gibi de tedbirli ol." Ama biz tam tersi, dünyada kalmayacak kadar dünyaya çalışıp ahireti unuttuk, maalesef.

Merhum Esseyyid Eş Şeyh Muzaffer Ozak Hz. bir nasihatı aktararak bitirmek istiyorum: "İnsanlar iki şeyi unutursa helak olur; bir Allah, bir ölüm. İnsanlar iki şeyi unutmazsa abad olur; bir Allah, bir ölüm."

Mü'minin makâmı Cennet-ün-na'îm
Münkirin makarrı berzah-ül-cahîm
Son nefes bizlere lutfeder Rahîm
Eceli bal gibi içeriz bir gün

Bu kara toprağa insândır mâye
Amel-i sâlihdir kabre sermâye
Varınca huzûr-ı fermân-fermâye
Hayırla şerleri ölçeriz bir gün

Ey Aşkî ölüme hazır ol her ân
Rehberin Hakk olsun düstûrun Kur'ân
Nasılsa senin de gelecek sıran
Aklından çıkarma nâçârız bir gün

Rabbimizden son nefesimizde imanla ruhumuzu teslim edebilmeyi niyaz ediyorum.

Allah'a emanet olun.