Ahmet Köylü

Ahmet Köylü

Siyasette söylem çok, eylem yok: Yeni dönemin eski alışkanlığı

Siyasette söylem çok, eylem yok: Yeni dönemin eski alışkanlığı

Siyaset sahnesinde her dönem bir şeyler değişir ama bazı şeyler de hiç değişmez. Söylemin eylemi aşması, belki de en eskimeyen alışkanlıklardan biridir. Bugün, özellikle dijital çağda, siyasetçiler için sözler eylemlerden daha güçlü bir silaha dönüşmüş durumda. Peki, neden sürekli vaatler havada uçuşuyor ama iş icraata gelince aynı hız ve heyecanı göremiyoruz?

Ayrıca, yeni kurulan partilerden birinin lideri, geçmiş dönemde aynı ideolojinin yaptığı çalışmalardan sürekli bahsediyor, anlatıyor. O gün başarılmış olması, bugün de başarılacağı anlamına gelmez. Ayrıca, onlar görevlerini yaptılar ve ahirete göçtüler. Bu millete siz ne katabileceksiniz, diye sormak gerek. Konjonktüre bakmak lazım. Seksenleri, doksanları günümüzle mukayese etmek pek mantıklı bir durum değil. Ayrıca, günümüz siyaseti bir gün bu şekilde yürümeyecek.

Eskiden bir siyasi partinin, Konya’ya deniz getireceği yönünde propaganda yaptığını anlatır eskiler. Bugün siyaset ve siyasiler artık yeni fikirler, yeni propagandalar oluşturmalı. Günümüz siyaseti samimiyeti ortadan kaldırdı ve siyasi liderler, kurmayları, milletvekilleri samimi değil ya da o samimiyeti aktaramıyorlar. Halk nezdinde söylemle değil, eylemle gündeme gelmeliler.

ahmet-koylu.jpeg

Eskiden siyaset, miting meydanlarında kalabalıklara hitap ederek yürütülürdü. Şimdi ise sosyal medya, televizyon programları, röportajlar ve hatta kısa videolar üzerinden şekilleniyor. Bir siyasetçinin bir tweet ile milyonlara ulaşması mümkünken, eylemin aynı etkiyi yaratması çok daha uzun zaman alıyor.

Bu yüzden de siyasetçiler, bazen somut bir adım atmaktan çok, kitleleri peşlerinden sürükleyebilecek güçlü söylemler üretmeye odaklanıyor. Örneğin, ekonomik reformlardan bahseden bir lider, reformun içeriğinden çok, “Ekonomiyi uçuracağız.” gibi genel geçer cümlelerle kitleleri etkileyebiliyor. Ama iş uygulamaya geldiğinde ya süreçler ağır ilerliyor ya da verilen sözler unutuluyor.

Dikkat edin, siyasette bir vaat yerine getirilmedikçe o vaadin yeni bir versiyonu üretilir. Örneğin, yıllardır “Bürokrasi hızlanacak.” denir ama süreçler hep aynı hantallıkta devam eder. “Gençler için istihdam.” söylemi her seçim döneminde gündeme gelir ama işsizlik oranları yerinde sayar. Yeni söylemler ise hep “Az kaldı, yakında.” gibi ifadelerle desteklenerek seçmeni oyalama stratejisine dönüşür.

Söylemin eyleme dönüşmemesi, zamanla toplumda bir güven aşınmasına neden olur. Vatandaş, verilen sözlerin tutulmayacağını bildiği hâlde yeni vaatlere umut bağlamaktan kendini alamaz. Çünkü siyaset, bir noktada toplumun beklentilerini diri tutarak yönetme sanatıdır. Bu yüzden de siyasetçiler, söylemlerini sürekli tazeleyerek seçmen ilgisini canlı tutmaya çalışır.

Ancak unutulmaması gereken bir şey var: Söylemle eylem arasındaki makas açıldıkça toplumun sabrı da tükenir. Bir noktadan sonra seçmen, sadece güzel sözlere değil, icraatlara bakarak karar verir. Ve işte o zaman, sadece konuşanlar değil, gerçekten bir şeyler yapanlar sahnede kalır.

Siyaset dünyasında söylem hep olacak, çünkü o olmadan politika yapılamaz. Ama söylemi eylemin önüne koyanlar için yolun sonu her zaman kaçınılmazdır. Siyasette hasbi değil hesabı olanlar elbet birgün niyetlerinin karşılığını menfi nokta alacaktır. Allah’a emanet olun

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Köylü Arşivi
SON YAZILAR