Erol Sunat

Erol Sunat

Şubat Hatıraları!

Şubat Hatıraları!

Şubat yılın ikinci ayı. Azıcık günden kısa olanı. Kış soğuklarının davetkârı, yarısı kışa, yarısı bahara dönük bir ay…Cemrelerin ayı…

Bir zamanlar mali yılbaşının Mart ayı olduğu yılların, cankurtaranıydı. Şubat!

1974 yılının 12 Ekim’i mesleğe başladığımın ilk yılıydı. Şimdi Belediyelik olan Gümüşhane-Kelkit- Söğütlü o zamanlar civarın en büyük köylerinden biriydi.

Ankara Namık Kemal Ortaokulunda 9 Ekim 1974’de kurada bu okulu çekmiştim. 23 yaşındaydım.

İlk görev yerimdi. Kelkit’e 18 kilometre mesafedeydi. Elektrik yoktu.

Köye yeni Ortaokul açılmıştı. Ve bu okulun ilk öğretmenleri olarak kader bizleri orada buluşturmuştu.  Manisa-Soma’dan Erol Sunat, İzmir-Bergama’dan Halil Zeytin ve Konya-Bozkır’dan Fransızca Öğretmeni Abidin Demiryakan’la birlikte üç öğretmendik.

Biz ikimiz stajyer, Abidin kardeşimiz altı yıllık öğretmendi. 

1975 yılının Şubat ayı idi.

Halil Zeytin’le birlikte harcırahımızı alamamıştık. Alamadığımız gibi, aylardan Şubat ayı idi. Harcırahımızı Şubat’ta alamazsak, para düyuna kalıyordu. En az bir yıl sonra alınabiliyordu.

Okumuzda memur yok. Yeni açılmış ortaokulun ilk atanan öğretmenleriydik üstelik.

Tecrübemiz yok…Düyun nedir, düyuna kalma nedir bilgi sahibi değiliz.

Kelkit Lisesinin memuru Alaaddin Bey, o yıllarda yirmi yılın üzerinde bir tecrübeye sahipti.

Durumu ona açtık. Çocuklar dedi, sizin harcırahlarınızı alırım almasına da, bana Topuz’un Lokantasında bir yemek söyleyeceksiniz.

Yemeğin lafı mı olur dedik.

Alaaddin Bey harcırahlarımızı almak için gerekli evrakları hazırladı. Mal Müdürlüğüne gittik. Yanlış hatırlamıyorsam 223 lira ben aldım, benden birkaç lira fazlada Halil kardeşim.

Bu memuriyet hayatımda aldığım ilk harcırah’tı.

Kelkit Lisesinden aldık Alaaddin Beyi, Topuzun Lokantasına gittik. Geçmiş gün ne isterse ısmarladık.

Hemen herkes, Alaaddin bey olmasaydı zor alırdınız harcırahlarınızı demeden geçmedi.

 

*****

8 Şubat 1983’te Nevşehir-Gülşehir Lisesi Müdürlüğüne başlamıştım. Nevşehir’e 17 kilometre uzaklıkta küçük şirin bir İlçeydi Gülşehir.

Lise ve Ortaokul bir aradaydı. 12 Eylül sonrası, altı aydan fazla Güvenlik tahkikatım sürmüş, sonunda tam atanmaktan ümidimi kestiğim bir anda, dönemin Nevşehir Milli Eğitim Müdürü olan Esat Sağcan, kararnamemin çıktığını söylemişti.

Soma Linyit Lisesinde Müdür Başyardımcılığı yapıyordum. Lise Müdürü olmak o yıllarda, genç bir idareci olarak en büyük hayalimdi.

Aydın Ortaklar Eğitim Enstitüsü ve Öğretmen Lisesinde de, birlikte görev yaptığımız, orada da Müdürümüz olan Esat Sağcan’la birlikte idareci olarak çalışmakta, bir başka hayalimdi.

Manisa Milli Eğitim Müdürlüğünden de birkaç gün sonra kararnamemin geldiği haberini aldım.

Ocak ayı içinde Gülşehir’e gelmiş ev tutmuş, İlköğretim Müdürü rahmetli Ali Osman Dalkılıç ve Lisedeki Müdür Yardımcılarım olan Sabri Elkatmış ve Rasim Aykaç’la tanışmıştım.  

Göreve başlamak, Şubat ayında nasip oldu.

Yarıyıl tatiliydi. 32 yaşındaydım. Öğretmen arkadaşlarımdan ikisi yaşça benden büyüktüler, diğerleri ise otuzun yaşının altındaydılar. Oldukça genç bir kadrom vardı. Meslek hayatımın en güzel ve en huzurlu iki yılı bu dönemde geçti. Birlikte çok güzel başarılara imza attık…

 

*****

1984 yılıydı. Milli Eğitimde, İlköğretim Müdürlükleri lağvediliyor, onların yerine İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri kuruluyordu.

Gülşehir Lisesi Müdürü olarak şartlarım tutuyordu. Nevşehir Milli Eğitim Müdürü Esat Sağcan’a düşüncemi açtım. Müracaatını yap dedi.

Görevin taliplisi çoktu. Dönem Anavatan Partisi dönemiydi.  Atanma günü yaklaştıkça dedikodular, siyasilere gidip gelmeler, anlatılamayacak kadar çoktu.

Herkes kendince girişimlerini yaptı.

Lise Müdürlüğü yaptığım dönemdeki İlçe Kaymakamımız Nevzat Yardımcı İlçeden ayrılmış, yerine Artvin Ardanuç’lu Gürbüz Karakuş Kaymakam olarak atanmıştı.

Kaymakam Bey’e durumu açtım. Dedim ki bana birkaç gün izin verin, Ankara’ya gideyim. Eğer atamam yapılmadıysa, geri dönme niyetim yok, tayinimi Manisa’ya yaptıracağım diyerek İlçeden ayrıldım. Kararnamelerin Bakanlıkta belli olduğu gündü.

Okul arkadaşlarımızdan Mehmet Akif Erbaş, Bakanlıkta çalışıyordu. Durumu ona anlattım.  Beni bir yere oturttu, birde çay söyledi. Orada kimler vardı bilmiyorum. Herkes benim gibi Mehmet Akif kardeşimden gelecek haberi bekliyordu.

Sanırım 15 dakika sonra, yüzü gülerek geldi hayırlı olsun diye boynuma sarıldı. Gülşehir İlçe Milli Eğitim Müdürü olmuşsun dedi.

34 yaşındaydım. Yeni kurulan bu müdürlüğün hem kurucusu, hem de ilk idarecisi olacaktım. Müdürümüz Esat Sağcan bizler göreve başlamadan önce Hatay Milli Eğitim Müdürlüğüne atanmıştı. Onun yerine Hatay Milli Eğitim Müdürü olan Mahmut Özdil gelmişti.

Müdür Bey, 1 Şubat 1985 Cuma günü bizleri makamına çağırdı. Gülşehir, Avanos, Ürgüp, Kozaklı, Acıgöl ve Derinkuyu İlçe Milli Eğitim Müdürleri olarak orada buluştuk. İçlerinde sadece Kozaklı İlçe Milli Eğitim Müdürü Atalay Metin’i tanıyordum. Arkadaşlarımızla tanıştık, o gün tebligatlarımızı aldık. Ve hepimiz 4 Şubat 1985’te İlçe Milli Eğitim Müdürü olarak, ilçelerimizde göreve başladık. 

 

*****

1993 yılıydı. Meslek hayatımın bir başka Şubat’ı ise Konya’da gerçekleşti. Gülşehir sonrası, esen siyaset rüzgarları neticesinde, Giresun Çamoluk İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne atanmıştım. 3-4 ay orada çalıştıktan sonra, Müdürler arasında rotasyon yapıldı.

Alucra İlçe Milli Eğitim Müdürü olmuştum. Bu arada Trabzon Bölge İdare Mahkemesine Gülşehir’e geri dönmek için yürütmenin durdurulması adına dava açtım. Sekiz ay sonra Bölge İdare Mahkemesi beni görevime iade etti. Ancak, iade gerçekleşmedi. Bakanlığa gittiğimde Mardin-Mazıdağ İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne atandığımı öğrendim.

Geri dönenler için iki kararname vardı. Biri başlama diğeri yeni görev yeri. Gülşehir’e başladığım gün, Mazıdağ kararnamesini tebliğ edeceklerdi. Onu öğrenmiştim. Göreve başlamadan durumu Kaymakam Beye izah ettim. Rapor alıp tekrar Ankara’ya gittim.

Nevşehir’de ve Giresun’da Müdürlüğümüzü yapan Hasbi Kıyaklı Personel Atama Genel Müdür Yardımcısıydı. Durumu ona açtım. Sağ olsun beni Genel Müdür Beyle görüştürdü. Ertesi gün Bakanlığa tekrar uğradığımda, Mazıdağ kararnamesi iptal edilmiş, Konya-Çeltik İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne atama kararnamem hazırlanmıştı. Kararnamemi elden aldım. Düştüm Konya yollarına…

Çeltik’e geldim. Göreve başlayacağım başlayamıyorum. Bazı günler Akşehir’de bazı günler Yunak’ta kaldım. Bir hafta geçti. Baktım ki yerime vekaleten Konya’dan bir isim görevlendirilmiş. Elimde Bakanlık kararnamesi var.

Tuzlukçu Kaymakamı vekaleten Çeltik Kaymakamlığına bakıyordu. Onunla görüştüm. Kaymakam Bey, Karadenizliydi. Milli Eğitim Bakanı Köksal Toptan’ın Özel kalemini aradı, benim durumumu ona izah etti. Yanımda çok gezdirilmiş bir Müdür var dedi. Bu arkadaşı başlatacağım, yerine vekil atamışlar, burada rahat-huzur vermeyecekler. Telefonu kapattıktan sonra, merak etme dedi, Akşehir’e git, yarın sabahta beni ara, hakkında hayırlısı olacak inşallah.

Akşehir Öğretmenevinde sabahı zor ettim. Sabah Kaymakam Beyi aradım. Görev yerin Derbent oldu dedi. Derbent neresi diye sorduğumda Çeltikten daha iyi orada rahat edersin merak etme diye cevap verdi.

9 Şubat 1993 Pazartesi karlı bir kış günü, Derbent Kaymakamlığının kapısında buldum kendimi.

Derbent’in ilk Kaymakamı Ramazan Şahin’le tanıştık. Göreve başlama yazım yazıldı.

 

*****

Şubat ayı bendeniz için koşuşturmalı, heyecanlı, stresli bir ay oldu hep.  Bu soğuk ay meslek hayatımda ilkleri, sevinçleri ve teselli olduğum günleri, anları ve hatıraları yaşattı bana. 

Cümlemiz için hayırlara vesile olsun inşallah.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Erol Sunat Arşivi
SON YAZILAR