Geçtiğimiz günlerde yabancı uyruklu öğrencisi tarafından ağır yaralanan öğretmen İbrahim Okutgan hayatını kaybetti.

Haberleri okur okumaz aklıma öğrencilik yıllarımda zoruma giden bir olay geldi.

Bizler küçükken annemin her okula gidişimde defaatle, ‘Sakın öğretmenini üzme. Ben senden bir şikayet duymak istemiyorum’ derdi.

Bu durum o kadar canımı sıkardı ki zaten en önde oturan öğretmenleri ve sınıf arkadaşları ile arası iyi olan bir öğrenciydim.

Ama annem bunu görmezden geliyor sanıyordum. Meğer annem öğretmenden şikayet duymak istemediğinden değil bana orada saygıyı öğretiyormuş.

Hz. Ali’nin ‘Bana bir harf öğretenin 40 yıl kölesi olurum’ sözü aslında hiç de yabana atılacak biz söz değil. Bizler bu ahlakla büyüyen çocuklarız. Değil öğretmenize saygısızlık yapmak ondan söz almadan konuşmazdık.

Bu tarif ettiğim öğrencilik hayatımda kesinlikle ne öğretmenlerimiz tarafından ezildiğimi ne de hor görüldüğümü hatırlıyorum.

Elbette her insan her öğretmen mükemmel olmak zorunda değil. İçlerinden olumsuz davranışları olanlarda var. Fakat hiçbir insan hiçbir eğitmen emek verdiği insan tarafından öldürülmeyi hak etmiyor.

Rahmetli İbrahim Okutgan Hocamızın öğrencileri hakkında konuştu. Okulda oldukları olayın yaşandığını ifade eden okul öğrencisi, Y.K.'nın 5 aydır okula gelip gelmediği sorusu üzerine, "Daha önce hiç gelmemişti, dün ilk kez geldi. Benim o çocukla herhangi bir samimiyetim yoktu. Çok iyi bir hocaydı, yazık oldu hocaya o da gitti" dedi.

Yazık oldu hocaya… Evet, gerçekten yazık oldu hocaya. Verdiği emeklere, çabasına, ailesine yazık oldu.

Şimdi pek çok okulda öğretmenlerimiz tarafından protestolar gerçekleşiyor. Haksız değiller. Geçtiğimiz günlerde bir öğretmenimiz öğrencisi tarafından okulda bıçaklanırken kısa süre önce bir öğretmenimiz öğrencisi tarafından öldürüldü.