Günlerdir öfkem dinmiyor. Her yıl Narin gibi pek çok vakayı duyuyor, görüyor ve şahit oluyoruz. Elimizden geleni yapsak da önüne geçemiyoruz.

Dün çok değer verdiğim kendisini çocukların ve gençlerin geleceğine adamış, yıllarca çocuk istismarının önüne geçmek için çalışmış Geleceğe Yön Ver Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Özlem Bilgi Hanımefendi ile sohbet ettim. Yıllardır kendisi ile çocuklar ve gençler üzerine konuşur masumların sesi olmak için o anlatır ben yazarım…

Bugün yine bir ‘Narin’ olayı için istişare ettik. Yıllar önce kendisi bu tarz çocuk istismarlarının yüzde sekseninin aileden olduğunu çalışmaları sonucunda dile getirmişti.

Örnekleri gördükçe aileden olmasına daha da bir öfkelenmiştim. Nasıl bir insan yakını olan bir masuma böyle bir durumu yakıştırır…

Bir çocuğa bunu yaptıkları için içimiz yanıyor ve bu yangın sönmüyor, sönecek gibi durmuyor…

8 yaşında ya 8 yaşında…

Tabutunun üzerine gelinlik atıldı! Neden? Bu hafta yaşıtları ile okula başlaması gerekiyordu. Tabutuna gelinlik atacak zihniyet bu çocuğu bu hale getirdi. Okul forması giyecek, arkadaşları ile oyun oynayacak yaşta büyük birinin olması gereken bir tabutun içinde yatıyordu.

Adaletin bu dünyada olmadığına günden güne inanıyorum. Çocuk istismarlarında yaşanan caydırıcı cezalar bu durumun devamını getirecek. Emin olun.

Okulun ilk günü genelde minik minik çocukların aileleri tarafından paylaşılan hikâyelerini görürüm sosyal medyamda ve tebessümle elimden geldiğince yakınlarıma hayırlı olsun derim. Fakat bu yıl öyle olmadı. Bu yıl okulun ilk günü Narin’in ‘NARİN’ bedenine cansız şekilde ulaşıldı…

Bu yaşananları duydukça konuştukça tüylerim diken diken oluyor, sesim titriyor. Bunu yaşamadığını ifade eden bir insan varsa ona sadece onun cani ve ruhsuz olduğunu söyleyebilirim…

Bunun ötesi yok. Artık son nokta.

Ve ağlamaktan çok daha fazlası gerek.

Bu ülkede minicik beden üzerinden hesaplaşmalarını gerçekleştiren zihniyetlerin yok olması gerek.

Arsa deniyor, mal deniyor, zina konusu deniyor ki zaten bu toplumun en büyük kanayan yarası; mal-mülk ve ahlak yoksunluğu...