İnternette pek çok kültür sanat sitesi var. Okurlarıma fikir vermek, haberi olmayanlara duyurmak ve tanıtmak gayesiyle bunlardan beğendiğim birkaçına değinmek istiyorum.

‘Türkiye’nin entelektüel birikimi ‘mottosuyla düzenli bir şekilde güncellenen kültür sanat portalı ‘Dünya Bizim’; ülke çapında ve alanlarının uzmanı kalemleriyle uzun zamandır radarımda olan, istifade ettiğim büyük bir oluşum. Sitede özellikle Mustafa Uçurum’un kültür sanat dergilerine genel bir bakış attığı dergi köşesi. Bunca dergi arasında seçim yapma hususunda faydalı olabilir Uçurum. Söyleşileri de ilgimi cezbediyor bu sitenin.

Dünya Bizim; gerek tasarımı, gerekse her türlü övgüye lâyık ve istifadeye açık içeriği onu benzer siteler içinde ön sıralara taşıyor.

Kendilerini yeni nesil sosyal içerik platformu sloganıyla tanıtan ‘Gzt ‘; ‘genel kültür’ adına ilgi alanları ziyadesiyle çeşitli ve dikkate şayan, günlük gazeteleri de işin içine katan, dünyada ve ülkemizde olup bitenleri bilindik klişelerden ve polemiklerden uzak tarzıyla haber veren ve bilgilendiren bir site. Güvenilir isimlerin düzenli köşe yazıları da farklı bakış açıları kazandıran, meseleyi diğer boyutlarıyla analiz eden bir başka artı site adına. Her yaştan ve kesimden her zevke hitap eden geniş yelpazedeki konu ve konukları ile bilgi dağarcığınıza yeni pencereler açacağını umut ettiğim ‘Gzt’’nin Albayrak Grubunun yayınlarına (Yeni Şafak, Gerçek Hayat; Genç Motto, Cins, Derin Tarih vd.) bolca atıf yaptığını yazmama gerek yok sanırım.

‘Egoist Okur’ kültür sanata gönül verenlerin iyi bildiği platformlardan biri. Gülenay Börekçi gibi işinin ustası kitap kurdu bir gazetecinin omuzladığı site farklı yaklaşımlara, renkli bir üslûba sahip. Görmeden bilinmez, okumadan yaşanmaz!..

Notos ekibinin, Semih Gümüş ve takipçilerinin fazlasıyla katkıda bulunduğu ‘Oggito’ özellikle hikâye meraklılarına da hitap ediyor ama içeriğinin seküler ve dominant bir tutuma sahip olması daha dikkatli olmayı ve üzerinde düşünmeyi zaruri kılıyor. Zengin yazar kadrosu, konu çeşitliliği, dikkate alınası eleştiri ve değerlendirme yazıları… hepsi tamam, lâkin perde arkası da göz önünde bulundurularak muhakeme edilmeli.

Yazımı takip ettiğim siteler arasında ayrı bir önem atfettiğim, site yazarlarının yukarıda bahsettiğim internet platformlarına göre amatör sayılabilecekleri ‘1000 Kitap’ ile bitirmek istiyorum.

Çeşitli türlerde yazılmış binlerce kitap hakkında tanıtım, değerlendirme, yorum, altı çizili alıntılar yer alıyor !000 Kitap’ta. Değerlendirme ve eleştiriler dediğim gibi genellikle yazarlığı profesyonel olarak yapmayan, okumaya ve yazmaya hevesli kimselerin kalemlerinden süzülüyor. Bu tür yazıların en plâna çıkan özelliği ilham yaratma ve nitelikli eseri niteliksiz eserden ayırma hususunda fikir vermesi, kendisi gibi sıradan okurların ne düşündüğünü takip edebilmesi.

Amatör yazarların metinlerinde hiçbir hesap kitaba, menfaate dayanmayan oldukça samimi satırların yanında ciddiye alınası özgün ve orijinal tespitlere de rastlanabiliyor. Genelde okulda edebiyat derslerinde yardımcı olmak gayesiyle hazırlanan basit ve sıradan kitap sitelerine hiç ama hiç benzemiyor 1000 Kitap.

Okuduğunuz kitapların sayısı ve bu konuda hedefler belirleyebilmeniz, ne zaman hangi kitabı okuduğunuz bilgisinin her daim elinizin altında olması, kitaplar hakkında sizin de düşüncelerinizi daha geniş kitlelere duyurabilme imkânı vermesi, okuyucularla bir bağ kurmanız, hoşunuza giden altı çizili alıntıları bir kenara not edip ilerde pratik şekilde dönüp dönüp bakmanız da mümkün 1000 Kitap’ta. Kitabı temin etme işini kolaylaştırması bir başka cabası. Daha ne olsun değil mi!

Elbette internette kültür sanat içeriği bunlardan mürekkep değil. Yazımın başında söylediğim gibi kendi beğenilerime göre okuruma faydalı olma hasebiyle bunlardan bir ikisini yazdım. Teknoloji çağında çok şey tüketiciye kalmış; neyi, nasıl seçtiğinin ve tüketeceğinin kararı, neticesinde elde edeceklerin/edemeyeceklerin sana kalmış sevgili okur…