Alt geçitler bu şehrin ulaşımını kolaylaştırdığı kadar, kazalara sebebiyet verme noktasında üzücü trafik kazalarının odağındalar.

İhsaniye’nin geçmişteki adı Garipler Mahallesi.

Halende garip bir mahalle…

Hatırlarsanız, Şükran Mahallesi, tam anlamıyla, Suriyeli sığınmacıların mahallesiydi. Mahalle kentsel dönüşüme tabi tutulunca, sığınmacılara gösterilen adres İhsaniye mahallesi oldu. Yani Konya’nın eski Garipler mahallesi.

Onlar garip, mahalle garip olunca, diğer gariplerle birlikte garip garip otursunlar diye düşünüldü herhalde!

Her neyse…

İhsaniye Mahallesi, Suriyeli sığınmacıların, her sokakta, her apartmanda mutlaka olduğu, tabiri caizse Suriyeli gariplerle, bizim kendi gariplerimizin kaldığı bir mahalle.

Garibim İhsaniye, dünde garipti, bugünde garip!

Mahalle garip olunca, alt geçidi de gariplikten ve garip olmaktan nasibini almaktan kurtulamıyor.

Güya, şehrin merkezi…Güya, her tarafa yakın! Güya ile başlayan laf çok, tevatür çok, rivayet aramadığınız kadar!

Bir alt geçitte bu kadar çok kaza olurda, ne oluyor burada denmez mi?

Hata, araçlarda mı, geçidin yapımında mı diye merak da edilmez mi? 

Garip olunur da bu kadar mı olunur?

ALTGEÇİTTEN GELEN FERYATLARI, ÇIĞLIKLARI, İNİLTİLERİ DUYMAYAN KALMADI!

Garipler mahallesinin garip mi garip İhsaniye alt geçidinde geçtiğimiz Cumartesi yine bir kaza yaşandı. Bu kazanın kaçıncı kaza olduğunu artık unuttuk.

Millet caddesine doğru çıkan geçitte neredeyse her gün ufak-tefek dokunmalar, çarpmalar, araç hasarları, insanların yaralanmaları eksik değil.

Zaten böylesi olayları, canın sağ mı sağ, olur böyle diye kazadan sayan yok, dikkate alanda.

Kaza oldu mu zincirleme oluyor. Gündüz, gece, gece yarısı yerinizden fırlıyorsunuz!

Cumartesi öğleden sonra 15.30 sularında cereyan eden olay da, kazanın şiddeti geçit çevresindeki evlerde yankılandı..

Millet caddesinden geçen araçlar, durdu, araçtan inenler, alt geçitte ne oldu, ne yaşandı diye alt geçit korkuluklarına yığıldılar.

Altgeçitten gelen feryatları, çığlıkları, iniltileri duymayan kalmadı.

Lakin, bir sizler, yani duyması gerekenler duymadınız!

Daha önce de duymamışlardı diyenleri bir dinleyin isterseniz!

ALT GEÇİDİ KORKU TÜNELİNE BENZETENLER AZ DEĞİL!

Geçtiğimiz yıllarda aşırı yağışlar geçitlerimizi suyla doldurduğunda şehrimiz İtalya’nın Venedik şehrine dönmüş, lastik botlarla insanlar kurtarılmıştı. İhsaniye alt geçidi de, araçları boylayacak derecede su dolmuştu. Bir eksiğimiz Gondollar kalmıştı!

İşin esprisi bir yana, İhsaniye alt geçidi, git gide bir korku tüneline benzemeye başladı. O geçitten sayısız defa geçen biri olarak, aynı korkuyu ve endişeyi yaşayanlardan biriyim.

İhsaniye alt geçidinde yıllardan beri kazalar yaşanır.  Kaza anlarını, arabaların pert olmuş hallerini, insanların geçirdiği şok anlarını, haber olarak, köşe yazısı olarak defalarca yazdım. Birçok arkadaşımızda gerek haber olarak gerek yazı olarak yazdılar. Hiçbir şey değişmedi. İhsaniye alt geçidi garip, mahzun, sessiz bir şekilde derdine derman olacakları bekliyor!

İHSANİYE ALT GEÇİDİ 23 YAŞINDA VE VUKUATI HADDİNDEN FAZLA!

İhsaniye alt geçidi, yaşanan olaylarıyla, kazalarıyla, yüreklerimizi ağzımıza getirmeye devam ediyor.

Lakin, bir türlü gündeme gelemedi?

Allah korusun, falanca gün bir kaza oldu, şu kadar kişi hayatını kaybetti diye haber mi yapsın arkadaşlarımız?

İhsaniye alt geçidi, 1997 yılında dönemin Başbakanı olan merhum Necmettin Erbakan tarafından açılmıştı.

Şu an 23 yaşında…

Kaç araç birbirine girdi, kaç kez zincirleme kaza yaşandı, kaç araç ters döndü, takla attı bilen yok.

Yaralananların sayısı hakkında da bilgimiz bulunmuyor.

Ancak, Garipler mahallesi İhsaniye’nin oldukça vukuatlı bir alt geçide sahip olduğu ise su götürmez bir gerçek.

ALTGEÇİDİN FERYADINI DUYUYOR MUSUN SEVGİLİ BELEDİYEMİZ?

Bu geçitte Mühendislik hatası olduğunu birçok köşe yazarı arkadaşımız köşesine taşıdı.

Dileriz, sevgili Belediyemiz İhsaniye alt geçidiyle ilgili bir şeyler düşünüyordur!

Geçit, bende bazı eğrilikler-yanlışlıklar var, ne zaman göreceksiniz, diye feryat ediyor.

Onun feryadına, çarpışan araçların içinde yaralanan, berelenen insanların feryadı karışıyor.

Bu feryatları duyuyor musun sevgili Belediyemiz?

İhsaniye alt geçidinde az daha kaza olsun, kaza hakkını önce bir doldursun!

Olmadı yıkar, sil baştan yeniden yaparız filan mı diyorsunuz! Yok canım, o kadar da değil diyebilirsiniz!

Geçit garip, mahalle garip, geçidin de, ağzı dili söylemez olunca ne yapsın garip?

Dur bakalım deniyorsa yazık!

Bir ara bakarız deniyorsa, geçit aralarda kaybolup gidecekse daha da yazık!

UNUTKANLIĞIMIZA DERMAN YETMİYOR!

İnsanımız olayları çok çabuk unutma özelliğine sahip. Genelde zincirleme kaza geçirenler, geçirdikleri şoku atlattıktan sonra,  unutup gidiyorlar olan-biteni.

İhsaniye alt geçidinde kaza geçiren onca insan, aradan zaman geçtikten sonra, kolay kolay bir daha bu geçide girmem, hatta yakınından dahi geçmem diyorlardı.

Tepkileri o gün için vardı!

Yaralar iyileşti sıyrıklar, çizikler kapandı!

Hasarlı araçlar tamir gördü, yahut değiştirildi!

Yeni bir kazaya, yeni bir yaralanmaya kadar bıraktık ipin ucunu!

Değişik alt geçitlerde kaza geçirenler, bu geçitlere neden bir şey yapılmıyor diye sormuyorlar.

Konuştukları ne mi?

Falanca geçide aman dikkatli girin,  filanca alt geçit daha tehlikeli, daha geçen gün…diye başlayan alt geçitler arasında ki, tehlikenin boyutlarını sadece anlatmakla yetiniyorlar!

Öte yandan ilk sorulan ne mi?

Ölen var mı, ölen? Yok çok şükür!

Ambulans da geldi değil mi?

Allah’tan ölen filan olmuyor? Olmasında inşallah!

Sonrası bağlar gazeli…

Nasıl olsa, ölen- kalan yok deyip, yatıyoruz kulağımızın üzerine…

GARİPLERİN GARİP İHSANİYE ALT GEÇİDİ!

İhsaniye alt geçidinde, yahut bir başka alt geçitte kaza mı olmuş?

Mazeret de, gerekçe de hazır! Zaten şehirde araba sayısı arttı.  Trafik İstanbul’a benziyor!

Birkaç önemsiz sıyrık, arabalar hasar görmüş filan! Nihayetinde araçlar çarpışmış!

Geliriz, bakarız, hallederiz, içiniz rahat olsun! Olsun tabi de…

Bizler ne Mühendis, ne de teknik elemanız, sadece duyarlı vatandaşlık görevimizi ifa etmeye çalışıyoruz. İhsaniye alt geçidine bakan oldu mu, bakıldı mı, hata nereden kaynaklanıyor tespit edildi mi, belki bu saydıklarımızın hepsi teker-teker yapıldı.

Ancak, kazalar hiç hız kesmeden devam ediyor!

Garipler mahallesinin, garip İhsaniye alt geçidi, bir garip geçit olarak, mecazen Yunus Emre’nin şu meşhur dörtlüğünü çağrıştırıyor. “ Bir garip ölmüş diyeler/ Üç günden sonra duyalar/ Soğuk su ile yuyalar / Şöyle garip bencileyin”