Rasim Atalay

Rasim Atalay

İnstagram kapanınca biz!

İnstagram kapanınca biz!

Türkiye’de 7’den 77’ye akıllı telefon kullanan hemen herkesin kullandığı sosyal medya uygulamalarından biri olan instagramda 4-5 gündür erişim engeli bulunuyor…

Bazıları başka uygulamalar üzerinden açıp kullansa da kahir ekseriyetimiz bu uygulamayı artık kullanamaz duruma geldik.

İNSTAGRAM NE ZAMAN AÇILACAK?

Niye erişim engeli getirildiği konusunda çok soru soruluyor. Derin bir araştırmaya gerek duymadım ama kısa adı BTK olan Bilişim Teknolojileri ve İletişim Kurumu, katalog suçlar kapsamında malum sosyal medya platformunun Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ortaya koyduğu şartlar ve hükümleri yerine getirmediği için kısıtlama yoluyla tedbir almış durumda.

En çok merak edilen hususlardan biri de instagramın tekrar tam erişime ne zaman açılacağı konusu. Açıkçası ben çok merak etmiyorum ancak merak edenler için söylüyorum. Kaynağı yurtdışında olan ancak Türkiye’de de temsilcisi bulunan bu sosyal ağ uygulamasının yöneticileri, gerekli şartları sağladığında erişime izin verilecek. Sağlamazsa yok… Bu kadar basit.

ASOSYALDİK, SOSYALLEŞTİK

Şu 3-5 gün içerisinde instgramdaki erişim engeliyle birlikte çoğumuzun hayatında müspet değişimler oldu…

İletişemez bir haldeyken yeniden iletişim kurmaya başladık.

Aile içi iletişimin geliştiğine şahit olduk. Eşler arasında, çocuklarla, anne ve babayla iletişimimizin daha da kuvvetlendiğine şu kısacık zaman diliminde şahit olduk.

Sonra gördük ki, adına sosyal denilen ama insanları bireyselleştiren, sosyalleşmekten uzaklaştıran, içine kapanık bir hale getiren, sanal ortamın uçsuz bucaksız dünyasına hapseden bir uygulamayı hayatımızdan çıkarıverdiğimizde hayatımızda aslında bir boşluk oluşmuyor.

Her şey olması gerektiği gibi oluyor.

İletişim becerilerimizi yeniden keşfediyoruz. Tıklanmıyoruz belki ama birbirimizi yeniden tanıyoruz. Hayatımızda çok da önemi olmayan kişiler tarafından görülmüyoruz, beğenilmiyoruz, takip edilmiyoruz belki ama aslolan kişiler, aile bireylerimiz tarafından daha büyük beğeniler kazanıyoruz. Olması gereken noktaya, kıymetini bilmediğimiz büyük değerlere daha çok yakınlaşıyoruz.

Belki unuttuklarımızı hatırlıyoruz… Bizi beğenmelerini beklediğimiz kişilerin sanal gerçekliğinin yanında aile gibi kocaman bir gerçekliğin varlığını hissediyor, kendi varlığımızı onlara hissettiriyoruz.

Başkaca sosyal medya platformlarında instagramın kapatılmasının getirdiği iyilikleri ortaya koyan paylaşımlar yapılıyor. Hayatımızda sosyal medya platformlarından sadece bir tanesinin eksilmesi ile bile çok büyük kayıpların olmadığı, bunun aksine kazanımların olduğu ifade ediliyor.

Yani gerçek şu ki, sanal alemin adına sosyal denilen asosyal platformundan uzak kaldığımızda hayatımızda bir şeylerin eksildiğini hissetmiyor, aksine hayatımızı böylesi boş bir alana neden hapsettiğimizi sorgulamaya başlıyoruz.

FENOMEN DENEN KİŞİLER HÜNGÜR HÜNGÜR AĞLIYOR

Diğer yandan sosyal medyanın ticari anlamda çok büyük bir kapasitesi olduğu gerçeğini de biliyoruz. Hemen her türlü ihtiyacımızı karşılayabileceğimiz büyük bir pazarın bu platform üzerinde kurulduğu gerçeğinin de farkındayız.

E-ticaret için önemli bir organizma olan bu sosyal ağın erişime kapatılması haliyle ticaretini büyük ölçüde bu platform üzerinden sağlayanların işlerini sekteye uğrattı. Ancak alternatif birçok sosyal medya ağı olduğu için oturup yas tutulacak, dert edinecek kadar büyük bir sorunla karşı karşıya kalındığını düşünmüyorum.

Bir de fenomen denen kişiler var… İnstagramdaki erişim engelinin etkisini en derinden hissedenler. Hepsi feryat figan bu aralar. Hüngür hüngür ağlıyorlar. Nasıl ağlamasınlar, içerik olarak ne ürettiklerinden ziyade ne kadar ilgi çektiklerini önemseyen belli başlı kişiler, sınır tanımaz, ahlakla bağdaşmaz içeriklerini paylaşamaz oldu. Paylaşanları da hedefledikleri kitlelere ulaşamayınca akarları kesildi. Herkes üstüne alınmasın ama ne yazık ki bazı kişilerin yaptıkları gayri ahlaki paylaşımları izleterek para kazandıkları da bir gerçeklik. Ve en büyük veryansını da bu güruh ediyor.

SOSYAL AĞLARDAKİ KISITLAMADAN PUSULA DA NASİBİNİ ALDI

Halkın haber alma özgürlüğü var mı, var…

Biz habercilerin haber üretme, ürettiği haberi paylaşma, haberi hedef kitleye iletme, bilgi verme, eğitme gibi asli görevlerimiz var mı, var…

Bunu en iyi şekilde gerçekleştirebilmek için bugün kısıtlanmış olan instagramla birlikte henüz bir kısıtlamaya gidilmeyen Facebook, X gibi sosyal medya ağlarını etkin ve aktif bir şekilde kullanmaya çalışıyoruz.

İnstagramdaki kısıtlamanın yaşandığı süreçten bağımsız olarak, yaklaşık 3 aydır www.pusulahaber.com.tr internet sitemiz ve internet sitemizi destekleyen bütün sosyal medya kanallarımız ciddi bir kısıtlamayla karşı karşıya. Dahası sayfalarımızı, gruplarımızı tamamen kaybedeceğimize dair tehditler de alıyoruz. Gerekçesi de ne biliyor musunuz, ümmet bilinciyle hareket etmemiz… Zalime zalim, mazluma mazlum dememiz… Gazze’de tüm insanlığın gözü önünde bir insanlık katliamı yaşandığını söylememiz. İsrail’in büyük bir mezalime imza attığını ifade etmemiz. Söylediklerimiz yalansa, yanlışsa eyvallah… Ama gerçekler ayan beyan ortadayken bizi kısıtlamaya çalışanlar anlaşılan o ki, bizi de susturmaya çalışıyor. Varsın olsun, biz yine de doğruları söylemeye, gerçekleri göstermeye devam edeceğiz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Rasim Atalay Arşivi
SON YAZILAR