Erol Sunat

Erol Sunat

Karambol!

Karambol!

2020 yılı Korona yılı oldu, fırsatçı yılı oldu, enflasyon yılı oldu, zam yılı oldu cümle beklentiler döndü dolaştı 2021 yılına devroldu.

Ancak virüs mutasyon geçirdi. Mutasyonlu virüs İngiltere’den ve Avrupa ülkelerinin ardından, ülkemize de sıçradı. Resmi rakamlar 17 ilimizde 128 vaka ile gündeme taşındı.

Bu arada başta Fuarlar olmak üzere ertelemeleri yaşıyoruz.

Konya Tarım Fuarı gibi oldukça önemli bir organizasyon dördüncü kez ertelendi. 18-22 Mayıs 2021 tarihlerine ertelenen fuar, hatırlanacağı üzere 17 Mart 2020 tarihinden bugüne ertelenerek geliyor.

Mayıs ayında yapılabilir mi? Orası da duruma ve gelişmelere göre şekillenecek!

Bunun adına karambol diyebilirsiniz!

Neden mi? Karambol çarpışma demek, birbirine çarpma demek!

Karışıklık demek, karmaşa demek!

Karambol, çok sevdiğimiz futbol oyunuyla gündemde.

Karambolden gol atmak tabiri, karambolden gol yemek tabiri futbolun içinden terimler.

Ancak bu terimler siyaset, ticaret ve ekonomi olduğu kadar edebiyat içinde geçerli…

Fransızcadan dilimize geçen bir terim olsa da, karambol kelimesini ve anlamını çok sevdik…

Üstelik ikinci ayına girdiğimiz 2021 yılı için bayağı bir geçerli gibi…

Korona karmaşasını henüz çözemedik!

Virüsü engelleyecek, durduracak, normalleşme umutlarımızı canlı tutacak olan aşı meselesini de…

Aşı, ülkemiz insanına yetecek dozda ülkemize gelmedikçe, bu karmaşa devam edecek!

Mademki her şeyin başı sağlık, önce o konu hallolması lazım!

 

*****

İnsanlar aşı beklerken, mutasyonlu virüs sağlığımızı tehdit ederken, karambolden bize bir şeyler olmasın derdinde…

Haksızlar mı?

Elbette değiller!

Süreç, beklendiği ölçüde devam etmiyor!

Aşı yeter mi?

Kime yeter?

Kime yetmez?

Devamı ne zaman gelecek?

Bu işin dedikodusu, paniğe sebep olabilecek lafların dolaşması dahi hoş değil!

Alemin ağzı torba değil ki büzesin dense de, insanımızdaki aşı nedeniyle oluşan gerginlik, çok daha sıhhatli açıklamalarla giderilmeli, insanlar teskin edilmeli.

 

*****

Karambolden nasibini almayan mı var? Şöyle etrafınıza bir bakın isterseniz!

Bu karambolde gol atanlar fırsatçılar, gol yiyenler siz, biz hepimiz!

Karambol olması için ortalık karışık olması lazım, her kafadan bir ses çıkması lazım, hiç kimsenin birbirini duymadığı, görmediği, herkesin kendi başının derdine düştüğü bir zaman diliminde bulunmak lazım!

Yani tam da içerisinde bulunduğumuz ve yaşadığımız zaman dilimi gibi!

Bu karambolde teşbihte ve temsilde hata olmasın, atı alan Üsküdar’ı geçiyor!

Gemisini yürütenler, yürütüyor. Fiyat etiketlerini değiştirenler her türlü ikaza ve yaptırıma rağmen, bildiklerini okumaya devam ediyorlar.

Korona ve enflasyon için at koşturacakları koca bir meydan var…

Yıkılan, savrulan, kolundan tutulup yere atılan, dibe vuran, çiğnenip geçilen, iniltileri ve feryatları aralarda kaybolup giden aramadığınız kadar!

Karambol böyle bir şey…

Çarpışanlar, çarpıştırılanlar!

Karışıklığın daniskası yaşanıyor böyle karambollerde…

Kazı koz anlamak, iyi niyetleri suiistimal etmek, işine geldiği gibi davranmak, hoşgörüsüzlük, laf taşlarının kaç kuşu birden vurduğunu, hatta bumerang misali söyleyeni de vurup geçtiği acayip bir karambol. Bu karambolde ne olup ne bittiğini, ortalık aydınlığında, sisler dağıldığında anlayacağız.

 

*****

2021 yılına karambollerle başladık. Kültür karambolde, turizm karambolde, açılışlar, etkinlikler karambolde…Bu anlattıklarımız futbol tabiriyle sahadan mağlup olarak ayrılmaya devam edenler!

Sahaya çıkarken en az iki ya da üç sıfır mağlup başlayanlar. Karambolden gol atma şansları uzak ihtimal…Atarlarsa, karambolden atmış olacaklar!

Ancak, yılın yarısına kadar karambolden birkaç gol daha yemeleri kaçınılmaz.

Gol atacak insanların etrafını yıl sarmış, yol sarmış, öteleme sarmış, kapılar ve duvarlar sarmış, kurallar sarmış, kımıldayacak, ayaklarını kaldıracak halleri neredeyse yok…

Lakin, karşı taraf için karambolden gol atmak her zaman ihtimal dahilinde ve çok uzak değil!

Korona, ekonomi ve enflasyon karşısında, kaleciler kaleden çekilmiş vaziyetteler!

Karşı taraf, kaleyi gördüğü an, vuruyor topa…

Kale boş…

Allah’tan kale direkleri sağlam!

Bu karambol, böyle sürerse, böyle devam ederse, fark yemek işten bile değil!

Şu ana kadar enflasyondan, koronadan, marketlerden fark yememek için mücadeleler sürüyor.

 

*****

Aşı meselesi çözülürse, karambol rüzgarı tersine dönebilir! Fırsatçıların kulağı iyi çekilirse, denetim ve kontrol sağlanırsa, tansiyon düşer.

Bakarsınız mücadele temdit penaltılarına bile kalabilir!

Sisler birdenbire dağılabilir, ortalık aydınlanabilir!

Karambolleri yaratanların hesabı dünya var olduğundan bu yana hiç değişmedi.

Onların hesabı, her zaman şaştı…

İnsan denen ölümlü, hırsının önüne geçemiyor. Bu dünyada ebedi yaşayacağını, hükmedeceğini, filan zannediyor!

Bu insanlar içinde öyle, devletler içinde…

Binlerce yıl öncesinde, karamboller yaratıp, dünyaya sahip olduğunu düşünenlerin yerin dibine batmış antik şehirleri, zulümleri, döktükleri kanlar, ibret olsun diye toprak tarafından dışa vurulsa da, insanlar bu işten ne bir ders, nede bir ibret alıyorlar!

Oldukça karışık, beklentisi yüksek ve bir o kadar da hesabı-kitabı fazla olan insanın yaşadığı dünyamız Korona karşısında çaresiz!

Virüs her geçirdiği mutasyon sonucunda daha da saldırgan ve daha da bulaşıcı olma özelliği taşıyor. Ülkemizde bu salgından ve karambolden nasibini almış durumda…

Ancak, bu kadar sıkıntı ve derdin içinde, ne kavgamız bitiyor, ne tartışmalarımız!

 

*****

Çözülmesi gereken aşı meselesi var! Çözülmesi gereken ekonomik meseleler var!

Çözülmesi gereken duran, çalışmayan, insanları psikolojik olarak maddi-manevi sekteye uğratan sektörler ve onların dönmeyen çarkları var.

Çözülmesi gereken, fırsatçıların ve çıkarcıların ülke insanını felç eden ve artık yetişmesi ve karşılanması imkansız hale gelen fiyat ısrarları var.

Bu karambolde gol yemesi gereken asıl onlar. Bizlerin bu karambolde gol yemesi, fark yemesi, kolunun kanadının kırılması, ümitlerin tükenmesi demek, yolların bitmesi, güvenin ve desteğin sona ermesi demek! Şayet anlıyorlarsa, bundan böyle sen yoluna, ben yoluma demek!

Rahmetli Mehmet Akif’in dediği gibi, “ Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum? Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boyunum!” demek!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Erol Sunat Arşivi
SON YAZILAR