Rasim Atalay

Rasim Atalay

Konya STK’larına çağrımdır

Konya STK’larına çağrımdır

Hepimizin günlük rutinleri var…

Günlük meşgalelerimiz, hayatımızı idame ettirmek için yapacağımız işler, iaşemizi sağlamak için harcadığımız emek ve mesai…

İşimiz, aşımız, ailemiz, geleceğimiz…

Varlığımız, yokluğumuz, alacağımız, vereceğimiz, borcumuz, harcımız…

Bitmek tükenmek bilmeyen istek ve arzularımız, ekonomik kaygılarımız…

Seçimlerimiz, seçenlerimiz, seçilenlerimiz…

Hedeflerimiz, amaçlarımız, beklentilerimiz, umutlarımız…

İnsanoğlunun nefsani duygularından sadece bir kısmı… Nefsin arzu ve isteklerini saymaya kalksak zaten bitiremeyiz…

Günlük rutinimizi devam ettirdiğimiz ve hal hatır sorulduğunda ‘yalan dünyanın meşgalesi işte…’ diyerek devam ettirdiğimiz cümlelerimiz aslında bizi bazı duygulardan da uzaklaştırmaya başladı.

Başımıza gelen musibetler, insanoğlunun yaşadığı sıkıntılar ve en önemlisi de İslam beldelerinde yaşanan büyük soykırımlar, gündemimize ilk girdiği andaki sıcaklığını maalesef koruyamıyor…

Zalim İsrail, Gazze’de tam 9 aydır her gün, ara vermeksizin, gece gündüz demeden zulmetmeye, kan dökmeye, Müslümanları katletmeye, yavrucakları anasız babasız bırakmaya, anaların babaların kucaklarında evlatlarının cansız bedenleri ile amansız acılara gark etmeye devam ediyor…

2023 yılının Ekim ayında, zulüm en acı şekliyle ilk kez kamuoyunun gündemine geldiğinde, gecenin bir vaktinde, birçok STK platformu çağrı yapmış ve bir tepki olarak sokaklara çıkılmıştı.

Yürüyüşler yapılmış, zalim İsrail’i tel’in eden açıklamalar ardı ardına gelmiş, mazlum coğrafyaların kurtuluşu için dualar edilmişti…

Tepkiler sadece Konya veya Türkiye ile sınırlı kalmayıp, Müslüman olsun - olmasın tüm dünyada gösterilmeye devam etti…

Sonrasında ise kendi küçük dünyamızdaki minik uğraşların esiri olup Gazze’yi gündemimizden, kendimize dahi çaktırmadan, yavaş yavaş çıkarıverdik…

Oysa ki zulüm azalmadığı gibi her geçen gün artarak devam etti.

Bugün Gazze’de tespit edilip de rakamlara dökülebilenler itibariyle yapılan açıklamalara göre 50 bin civarında Müslüman hayatını kaybetti. Bunların 20 bine yakınının ise bebekler ve çocuklar olduğu ifade ediliyor.

Asıl korkunç olan da ifade edilemeyen boyutu… Açıklanan rakamların çok daha üstünde Müslüman’ın, Siyonist İsrail tarafından gerçekleştirilen saldırılarda şehit olduğu söyleniyor.

Bir zamanlar Türkiye’nin gündeminde başörtüsü zulmü diye bir konu vardı…

Sivil toplum hareketinin en güçlü olduğu şehirlerden biri olan Konya’da bu zulmün bertaraf olabilmesi için öyle dikkat çekici eylemler yapılıyordu ki başörtüsü meselesi gündemden hiçbir şekilde düşmüyor, düşürülmüyordu.

Ne zamana kadar?

Arzu edilen hedefe ulaşılana kadar…

2010’lu yıllarda, yıllarca süren ve her hafta Cumartesi gününün rutini haline gelen bir eylem yapılıyordu Konya’da… Tüm Konya STK’larının da desteklediği bu eylem aslında çok sıradan, basit bir basın açıklamasından ibaretti.

Her hafta sivil toplum kuruluşları ortak mesele olan başörtüsü için ortak bir kanaatle oluşan fikirlerini basın açıklaması ile kamuoyuna açıklar, biz gazeteciler de gazetelerimizde, televizyonlarımızda hakkıyla yer verirdik.

Küçücük bir basın açıklaması ile Konya’dan tüm Türkiye’ye yayılan bir gündem konusu oluşuverirdi. Başaörtüsü konusunda alınan mesafenin bu açıklamalarla olduğunu söylemiyorum ama büyük katkısı olduğunu düşünüyorum.

Bugün ümmetin kanayan yarası olan Gazze’deki zulüm ve vahşet hepimizi derinden etkiliyor ve yaralıyor.

Ancak acılarımızı içimize o kadar bastırmışız ya da başkaca gündemler o kadar öne geçmeyi başarmış ki Gazze söz konusu olunca daha aktif rol almak gerekirken kalben buğzetmenin ötesine çok fazla da geçemiyoruz.

Aktif bir şeyler yapabilmenin önünü açacak olan ise Konya sivil toplum kuruluşlarıdır. Konya’nın sivil toplumdaki gücünü gösterir ölçekte bir organizasyon ile bir gün, yer ve saat belirlense, bir açıklama yapılsa, zulüm bitene kadar bu açıklama her hafta aynı gün, saat ve yerde tekrar etse…

Biz de medya kuruluşları olarak üzerimize düşeni yapıp geniş geniş yer vererek bu konunun daha çok gündemde kalmasını sağlasak…

En azından şehirdeki Gazze algısını canlı tutsak…

Fena mı olur?

Bu arada bir hakkı da teslim etmek lazım… AGD Konya Şubesi şehrin en işlek yerlerinden biri olan Kültürpark Otobüs Durakları yakınında kurduğu Mescid-i Aksa temalı çadırla dikkatleri başta Gazze olmak üzere zulüm gören İslam coğrafyalarına çekebilmeyi bir nebze de olsa başarıyor. Allah razı olsun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Rasim Atalay Arşivi
SON YAZILAR