Yılbaşına denk gelen günlerde evdeysem zaruri olmadığı sürece dışarı çıkmamışımdır. Dışarıdaysam eve erken gelmeye çalışmışımdır. Ömürden bir sene geçiyor. Bir senenin z raporunu almamız şart. Kimsenin kalbini kırdık mı? Helallik alacağımız kimse var mı? Gibi düşünceler içerisinde olmamız şart. Ama maalesef kocaman bir hakikatı görmezden gelip heva ve heveslerini tatmin etmeyi tercih ediyorlar. Hristiyan batının kavramlarını sahipleniyorlar. Batının medeniyetinin geldiği nokta bizim başlangıç kavramlarımıza tekabül ediyor. Yılbaşı günü günahlar kol geziyor, ahlak tanınmayan etkinliklerle dolu. Biz Müslümanların yılbaşı gibi bir gündemi olamaz, olmamalı.

Kadim Anadolu irfanına sahip büyüklerimizin yaşamlarını hep dikkat ve rikkat içerisinde gözlemlemişimdir. Yılbaşına denk gelen günlerde her gün içtikleri çayı içmez, meyveyi yemezlerdi. Aman olur da onlara benzeriz diye. "Onlar kim bir kavme benzerse onlardandır" buyruğuna göre rikkat içerisinde hareket ediyorlardı. Merhum Cemil Meriç üstadın dediği gibi: "Olimpos dağının çocukları Hira dağının çocuklarını hiçbir zaman anlamayacak."

Bizim çağrımız Müslümanlara ve Müslümanların kıymetli evlatlarınadır. Diğer din mensupları bizi ilgilendirmez, ilgilendirmemeli. Sosyal medya olsun, sinema sektörü olsun batı manipülasyonu gerçekleştiriyor. Bizim olanı bize unutturuyorlar. Bizim olmayanı sahiplendirmeye çalışıyorlar. Biz Müslümanların ferasetli olması zaruridir.

Şuur büyük bir kavramdır. Bizim şuurlu olmamız önemlidir. Ama bu şuuru geleceğimizin teminatı olan gençlerimize, kardeşlerimize aktarmamız elzemdir. Ömrümüz kum saati misali çevrilmiş, akıp duruyor. Bir meçhulden bir gerçeğe doğru demir almış.

Rabbimiz hakkı hak bilip hakka ittiba eden, batılı batıl bilip batıldan iltica eden kullarından eylesin. Amin.

Allah'a emanet olun.