Üç kağıda gelmeyin!
Bugünlerde gazetemizin kapısını aşındıranların sayısı bir hayli fazla…
Şikayetçi de değiliz. Allah kimsenin gelenini gidenini eksik etmesin.
Lakin kimlerin gelip gittiği de önemli elbet.
Özetlemek gerekirse iki grup var kapımızı aşındıran. Birincisi, malumunuz olduğu üzere seçimin arifesinde olduğumuz için milletvekili aday adayları… Eşimiz, dostumuz, sair vakitlerde görüştüğümüz, ziyaret ettiğimiz, ziyaret edildiğimiz, muhabbet ehli insanlar… Baş üstündeler. Başımızın üstünde yerleri var.
İkinci bir grup daha var ki bunlar da Ramazan ayında türeyen, davetsiz misafir misali umulmadık anda karşınıza çıkıveren, açık bulduğu her kapıdan içeri sızabilen dilenciler. Özel bir misafiriniz mi var, özel bir görüşmeniz mi var bilmezler. Paldır küldür dalıp, hedefe ulaşmadan yani senaryolarını oynayıp duygu sömürüsünün en güzel örneklerinden birine imza atmadan ve bu oyunun sonunda da paranızı almadan çıkmazlar…
ÇEKİRDEKTEN YETİŞEN DİLENCİLER
Ramazan ayında sayıları bir hayli artıyor. Her köşe başında, her caminin önünde üç beş tanesi ile karşılaşılabiliyor. Düz yolda yürümeye korkar hale geliyorsunuz ki her an biri önünüzü kesebilir. Kendilerine değil de kucaklarında taşıdıkları, belki daha yaşı dolmamış, evinde, sıcacık yatağında uyuması gereken minikleri de alet ediyorlar ya işte onlara acınıyor aslen. Bu bebekler de ağaç yaşken eğilir misali ebeveynlerinden ne gördülerse onu icra ediyorlar. Belli yaşa geldikten sonra onlar da dileniyorlar. Adeta çekirdekten dilenci olarak yetişiyorlar.
DEPREMZEDELERİ BARİ ALET ETMEYİN
Bu satırları yazarken ne ben de utanıyorum. Ama yazmadığım durumda da kendimi sorumlu hissediyorum. Senaryoda sınır tanımayan dilenciler, depremzedeleri de alet etmeye başladı. Gündemi yakından takip ediyorlar, gündemde trend olan konu neyse o konu üzerinden geliyorlar size. Aboneli dilencilerimiz, her sokak başında gördüğümüz belli başlı insanlar, arka mahallemizde oturan apla, depremzede olduğunu iddia ederek yardım talebinde bulunabiliyor. Hem de az buz değil, zekatınızı, fitrenizi bana verin diyor. Bu ablamızın dilenci olduğunu biz biliyoruz da bilmeyenlerimiz ve özellikle depremzedeler yardımda bulunmak isteyenlerimiz var. Onlar da bu duruma hayret edip nasıl bir depremzede sokakta dilenir duruma gelebilir diye şaşıp kalabiliyorlar.
ENGELLİLER ADINA PARA TOPLAYANLARA DİKKAT!
Şehrin işlek yerlerinde görüyoruz. Daha birkaç gün önce Zafer’de denk geldi. Elinde yalandan bir dergi, engelliler yararına yayın yaptıklarını, Valilik onayıyla bu işi yürüttüklerini söyleyen birkaç genç, dergiden elde edilen gelirin tamamının engelliler için kullanılacağını ifade ediyor. Akla yatıyor, mantığa uyuyor… Valilik onay vermiş diyorsunuz. Tabi resmi bir evrak yok elde. Toplanan paranın bir makbuzu yok. Gerçek olan tek şey engelliler adına sapasağlam şahısların para toplaması ve bu paranın hiçbir şekilde hiçbir engelliye temas etmemesi. Kaldı ki engelliler para toplamaz, dilenmez.
Her yıl Ramazan ayının öncesinde ve içinde yapılan onca uyarıya rağmen, manevi duyguların tavan yaptığı Ramazan ayının atmosferini fırsata çevirmeyi başaran istikrar abidesi dilencileri takdir etmemek elde değil.
Biz yine de buradan üç kağıda gelmeyin diye uyaralım. Tabi onca işin gücün arasında ilgilenebilirler mi bilemiyorum ama belediyelerimizin zabıta birimlerinin de aynı şekilde uyanık olması gerekiyor. Ayrıca Emniyet teşkilatımız da biraz daha titiz davranırsa bu fırsatçılara gün doğmamış olur.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.