Muhtar Mahallesi, Kale Sokak, Kardeşler Apartmanı, No:49/6 Meram – Konya…

Bir çırpıda söyleyebildiğim ve ne hikmetse unutamadığım tek adres…

Tabi şimdilerde Konya’da böyle bir adres yok.

Meram Belediyesi’nin, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile birlikte şehrin kalbinin attığı yerde, tam da şehrin merkezinde, büyük ve köklü değişim ve dönüşüm çalışmalarını başlattığı, bir hayli de mesafe aldığı Şükran Kentsel Dönüşüm Merkezi’nin bulunduğu alanda fi tarihinde böyle bir adres vardı.

Doğup büyüdüğüm, çocukluğumu yaşadığım, sokaklarında top koşturduğum, gençliğimin ilk yıllarını geçirdiğim, kopmayan dostluk bağları kurduğum adres…

Eskiler bilir, Larende Caddesi ile Kapu Camii arasında, Cingenoğlu Fırını’nın arka sokağındaydı bu adres.

Burası mahalle kültürünün yaşadığı, herkesin birbirini tanıdığı, bir yabancı geldiğinde onun yabancı olduğunun hemen hissedildiği bir yerdi. Tabi sonra buradaki herkes mahallesine yabancı oldu. Mülteci kampı gibi bir bölge haline geldi. Şehrin en köklü ailelerinin yaşadığı mahalle zamanla şehrin çöküntü bölgesi haline geliverdi.

Eski aileler, evlerine, mahallelerine yabancı oldu. Tutunamayanlar bir bir uzaklaştı…

Artık ne mahalle kültürü kalmıştı, ne de mahallede yaşanabilecek bir yapı…

Yenileme zamanı gelmişti. Ben de yazsam roman olacak düzeyde anılarımın olduğu bu mahalleden 2006 yılında kopmak durumunda kalmıştım. Sonrasında burada köklü değişim için ilk çalışmalar başladı.

Ne yapılıyor, ne olup bitiyor diye sık sık ziyaret ettiğim bölgede başta büyük bir yıkım vardı. Kendi kendime ‘Adını dönüşüm koymuşlar, yıkıp geçmişler’ diyordum. Yıkım çalışmalarının sonuna doğru bir taraftan da yapılar inşa edilmeye başladı. Neredeyse her bir sokağında Hasbey Dar’ul Huffaz Mescidi, Sephavan Mescidi, Hakim Konağı, cumbalı evler gibi geçmişin izlerini yansıtan tarihi yapılar vardı. Yine birçok bölgesinde bizim büyüklerimizden duyduğumuz tabirle ‘yatır’ yani türbeler yer alıyordu.

Bunların hepsi özelliklerini koruyarak restore edildi. Yıkılmaya mahkumken yeniden gün yüzüne çıkarıldı, tarihe kazandırıldı.

İçinde yaşadığım ev yıkıldıktan sonra uzun bir süre bu bölgeye gitmemiştim. Bilmiyorum belki de değişim ve dönüşüm çalışmalarıyla birlikte hayatımın en önemli yıllarını geçirdiğim mahallemin eski halinden eser kalmadığını görmemek içindi…

Ta ki geçtiğimiz Cuma gününe kadar…

Geçtiğimiz Cuma günü dev dönüşüm projesi Sahibata Mahallesi Şükran Kentsel Dönüşüm Projesi’nin ilk finali olan ‘Suriçi Çarşısı’nın tanıtımı yapıldı.

Meram Belediyesi tarafından yapılan tanıtım programını yerinde takip etmek için uzunca bir süredir gitmediğim bölgeyi adımladım. Mezunu olduğum Cumhuriyet İlköğretim Okulu’nun yanından Larende Caddesi’ne kadar inip, Sahibata Camii’nin önünden Larende Yokuşu olarak da adlandırılan Sırçalı Medrese Caddesi’ni tırmanarak programın yapılacağı alana ulaştım.

Ulaştım da…

Sahibata Camii’ni görmesem, o yokuşu bilmesem, ‘burası orası değil’ derdim.

Bir mahalle bu kadar mı değişir, bu kadar mı dönüşür…

Hakikaten ağzım açık kaldı. Bir taraftan etrafa şaşkınlık ve hayretler içerisinde bakıyor, diğer taraftan da bölgenin eski hallerini hayal ederek mukayese etmeye çalışıyordum.

Mustafa Kavuş Başkanı da bencileyin program öncesinde sokaklarda adımlarken görünce yanına gittim. Sanki dilim tutulmuştu, bir şey diyemedim ‘Hayırlı olsun, çok güzel olmuş’ demeden öteye geçemedim.

Esasen söylenecek çok bir şey de yoktu. Hakikaten çok güzel olmuş. Konya, Konya’ya yakışan bir alana, bir merkeze, Konya’nın kadim kültürüne yakışan bir ortama kavuşmuş. Şehrin kalbi adeta yeniden hayata tutunmuş.

Etrafı gezip gördükten sonra eski haliyle mukayese etmeyi bırakıp hemen yakınında bulunan Tarihi Bedesten Çarşısı, Mevlana Çarşısı ve Altın Çarşı ile kıyaslamaya başladım. O kadar iddialı, o kadar güzel olmuş ki, Bedesten’i de, Altın Çarşıyı da Mevlana Çarşısını da gerisinde bırakacağı daha bugünden belli.

Tek merak ettiğim, yarın dört gün sonra buralar yeniden insanla dolacak. O muhteşem şaheserlerin içinde ticaret dönecek. İnsanlar nefes alacak. Ancak şehrin merkezinde bir otopark problemi zaten var. Buraya gelen insanlar araçlarını nereye park edecek? Bölgede şimdilerde özel işletmelerin işlettiği park yerleri var. Lakin yeterli olacağını sanmıyorum. Bir de o işletmelerin akıbetinin ne olacağı da meçhul. Bunca işi yapan, otopark sorununu da düşünmüştür elbet. Ben yine de merakımdan ötürü sormak istedim.

Gidip görmeyen varsa muhakkak bölgeyi görsün derim. Şimdiden bölgede gözünüzü doyuracak, gönlünüzü ferahlatacak, heyecan uyandıracak, bambaşka bir Konya göreceğinizi söyleyebilirim. Konya’mıza hayırlı olsun.