Erol Sunat

Erol Sunat

Enflasyon serzenişte bulunmuş!

Enflasyon serzenişte bulunmuş!

Emeklinin, asgari ücretlinin, kök ücretlinin işi enflasyon rakamlarına kaldı. Enflasyon can kurtaran mı oldu? Az veren candan, çok veren maldan denilen cinsten bir şey mi?

Enflasyon, görün bakın diyor, sizi yine kim düşündü?

Benden başka kiminiz var?

Yeminle ben sizi ezmem, ezemem, yüreğim elvermez!

Benden başka sizi sevende kalmadı…

Yine de, beni az mı yerden yere vurdunuz?

Az mı taşladınız?

Ardımdan az mı konuştunuz?

Ne oldu?

Değdi mi?

Yüzde bilmem kaç diye yüzünüz buruşmasın hemen…

Önemli olan o rakamları üst üstte toplamak…

Bundan sonrası içinse, şu olmuş, bu olmuş, üç olmuş, dört olmuş takılmayın rakamlara…

Yazın alt alta özenle ve dikkatlice… Çıkan rakama şöyle yakından bir bakın…Refah payı falan güzelce bir toplayın.

Az diyebilirsiniz, enflasyon bu sen değilsin, daha yüksek çıkman lazımdı, seni ta…şu rakamlara kadar çıkaranlar var, konuş artık, gerçekleri söyle artık diye küsebilirsiniz. Ne diyeyim, siz bilirsiniz…

Mademki işiniz bana kaldı…

Mademki işiniz benimle…

Mademki daha çok yol yürüyeceğiz sizinle…

Ha bir seferde bana takılın, ha bir seferde benim peşime düşün!

Enflasyon gelmiş deyin, sefa gelmiş hoş gelmiş falan deyin….

*****

Enflasyon TÜİK’e göre bile yüzde 9 artı yüzde 9 diyerek yoluna devam ediyor. Kaldı 4 ay yeni yıla…Dört çarpı 9 eşittir otuz altı olur mu?

Yani genel toplamda yüzde 54 falan…

Yoksa aralık ayına doğru, kolu kanadı kırık bir şekilde, bir ay üç, bir ay dört-beş, az biraz buçuklu ve de küsuratlı olarak yoluna devam mı eder?

Her söylenti ihtimal dahilinde…

Zam çok…

Eylül ayı dert ayı oldu gitti.

Okul masrafları dalgalı….

Dalga boyu bir hayli yüksek…

Silgi, kurşunkalem, defter, kalemtıraş, cetvel, çanta, yanına beslenme çantası falan derken yazın alt alta toplayın.

Üzerine önlük ekleyin…Olmadı forma ekleyin…Ayakkabıyı unutmayın…Çorapları da…

Mutlaka unutulan bir şeyler olur mu?

Mutlaka…

Sonra gelin kolaysa çıkın işin içinden…

Bu anlattığımız ilkokul…Hele ilkokula giden birden fazla çocuğunuz varsa yandınız Marmara çırası gibi diyor konuşanlar…

*****

Ortaokul ve Liseye giden çocukları olanlar ne yapsınlar?

Üniversiteye giden çocuğunuz varsa yandı gülüm keten helva derler ya, aynen öyle bir vaziyet…

Eylülün başındayız, enflasyon yanı başımızda…

Aramız soğuk…

Aramız limoni…

Serzenişler karşılıklı olsa da mecbur konuşacağız…

Ya o bir laf atacak ya da ona dokunsun, duysun diye bizler…

Enflasyon duyacak mı?

Ben duymasına duyarım, hep duyarım da yetmez diyor. Sizin sesinizi duyuracak olanlardan ne haber?

Bana kızacağınıza, gönül koyacağınıza onlara varın, onların çalın kapısını.

Hani 7/24 telefonumuz açık diyenler vardı ya?

Çıkmıyorlar mı telefona?

Yarım elma gönül alma babından bir şeylerde mi yok?

Belli ki, dön dolaş, kaldınız bana, kaldınız enflasyon rakamlarına, geçen ay dokuz küsuru beğenmeyenleriniz, bu ay dokuz küsuru beğenmiş gibi. Ne dersiniz, böyle giderse galiba anlaşacağız?

*****

Her tarafımız market oldu, market doldu…

Zam sağanağı öyle şiddetli ki, sele döndü. Etiketler sel fiyatı. Her biri ayrı felaket. Tutabilene, yakalayabilene aşk olsun…

Bizlerde o fiyatları gördükçe halsiz ve mecalsiz kalakaldık marketlerin önünde…

İçeri girseniz bir türlü, girmeseniz bir türlü…

İyi kötü bir şeyler alınacak mı?

Alınacak…

Tencere kaynayacak mı?

Kaynayacak?

Bu enflasyon! Neden düşmez, neden inmez, neden insanların yüreğini serinletmez? Ne desin enflasyon ne söylesin? Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık bir hal ve ahval içinde…

Hayat pahalılığı en çok kimi mi çarptı? Emekliyi…Yalandan bile gönülleri alınamayanlar emekliler…

Yok ara zam, yok 29 Ekim’de seyyanen verilebilecek ikramiyelerin haberleri çoktan uçmaya başladı…

Ateş olmayan yerden duman tütmez diyenler iş başında…

Tevatürler havada uçuyor…Rivayetlere derman yetecek gibi değil…

Ateş önemli değil, duman var, duman diyorlar…

Önemli olan duman…Duman üstüne türküler dillerde…

Duman olmak ne demek bilir misin diye enflasyona sormuşlar, ne demiş biliyor musunuz?

O sorunun muhatabı ben değilim?

*****

Görünen köy kılavuz ister mi? İstemez amma, hayırlısıyla köyü bir görebilseydik!

Köy hangi karlı dağın, hangi yalçın tepenin başında veyahut eteğinde?

Sis çok…İki adım önümüzü görebilmek söz konusu değil.

Gidilecek yol uzun mu uzun…Dizlerde derman kalmadı.

Ne mi diyorduk?

En nihayetinde…

Enflasyon efendi bir çocuk…

İşimiz onun rakamlarına yani ona kaldı. Dokuz dediyse dokuz, bir dediyse bir. Elden ne gelir?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Erol Sunat Arşivi
SON YAZILAR