Yusuf Alpaslan Özdemir

Yusuf Alpaslan Özdemir

İyi okur olma yolunda

İyi okur olma yolunda

“Bir kitapla mümkün” mottosu ilk gördüğüm andan beridir dikkatimi çeken BKM Kitap’ın çok sevdiğim blogunda “Edebiyat Üzerine En İyi 10 Eleştiri Kitabı” başlıklı içerik bana eleştiriye ilk gönül verdiğim zamanlardan bugüne okumalarımı, çabamı hatırlattı. Okuma ve Edebiyat Eleştirisi adına her çabayı baş tacı ettiğim için bugün bu blogu/konuyu/listeyi sizlerle paylaşmaya karar verdim.
Yazının giriş bölümü iyi okur olmanın ve bu minvalde edebiyat eleştirisinin fonksiyonunu özetliyor; “Okuyarak geçiriyoruz en sıkıntılı zamanlarımızı, okuyarak dayanıyoruz dünyanın derslerine. Cemil Meriç’in sözüyle kitaplara sığınıyoruz. Çağdaş edebiyat ya da klâsikler veya ikisinden de biraz biraz okuyarak zaman ve mekân yolculuklarına çıkıyoruz. Kiminde hiç tanımadığımız dünyalara dalıyoruz, kimindeyse kahramanlarında kendimizi buluyoruz. Bazen yapamadıklarımızı, bazen de yapıp ettiklerimizi buluyoruz sayfalarda. Kısacası okuyor da okuyoruz. Kitapsız yapamıyoruz.
Peki okuduklarımızı eleştirebiliyor muyuz? Yoksa tutkunu olduğumuz yazarlara ya da dünya klâsiklerine kusursuzluk gözlüğüyle mi bakıyoruz? Bir eseri bitiriyor, sonra hakkında yorum yapabiliyor muyuz? Yaptığımız eleştirinin derinliğinden ne kadar eminiz? Her şeyin ötesinde edebiyat eserlerini bir bir devirdikten sonra artık edebiyat eleştirisi okumanın zamanı gelmedi mi? Hakiki bir kitap kurdu olduğumuzu ispatlamanın tam zamanı!”
Hakikaten iyi seçilmiş eserlerden oluşan bu listeyi sitenin görüşleri eşliğinde sizinle de paylaşmak, tartışmak istiyorum. İyi okur ve iyi eleştiriler yazmak için bu on kitap yeterli mi peki diye soracak olursanız elbette ki bu kutlu yolda hiçbir şey yeterli değil. Ne kitaplar biter, ne okumalar, ne de ‘ol’ma yolculuğu. İyi okuyan ve bilen zaten ben ‘oldum’ der mi?
&&&
Bu on kitabın ilki kült bir kaynak eser: Berna Moran’ın Edebiyat Kuramları ve Eleştiri’si. Kitaplarla hele de roman türüyle alâkalı olup da Berna Moran ismini duymamak mümkün değildir; edebiyat eleştirisi denince şapka çıkarılarak, dinlenebilecek en (y)etkin isimlerdendir Moran. Onun İstanbul Üniversitesi, İngiliz Dil ve Edebiyatı kürsüsündeki eleştiri derslerinden derlenen ‘Edebiyat Kuramları ve Eleştiri’ kitabı, tüm okurların özellikle de eleştiri sanatına gönül verenlerin kitaplığında bulunması gereken bir eser.
Kuramları, terim ve teknikleri bilmeden, tarihi gelişimlerini öğrenmeden tam teşekküllü bir edebiyat eleştirisi yetersiz/kadük kalacağından edebiyat kuramlarının da yer aldığı bu eser sıradan okuyucular kadar profesyonel eleştirmenlerin de elinin altında olmalı.
Eleştiriyi genel zaviyeden değil yazarlar bazında ele alan eleştiri kitaplarının faydası; yazarı tüm yönleriyle bilmek ve anlamak, diğer yazarlar ve konu hakkında yazılanlarla karşılaştırma imkânı bulmaktır. Listede bu minvalde de birkaç kitap var.
İlki; Yıldız Ecevit’in ‘Ben Buradayım’ı, Oğuz Atay hakkında yazılmış tam teşekküllü bir kitap. Söz konusu yazar Oğuz Atay olunca edebiyatın zengin ve büyülü dünyasına, bu dünyada nelerle karşılaşacağımıza bu kitap rehberlik edebilir. “Bu kitabı okuduktan sonra Oğuz Atay’ın dilini, edebi düşünce derinliğini ve kurmacadaki kıvrak zekasını en iyi şekilde kavrayacaksınız. Sadece Oğuz Atay okumak yetmez, bu kitabı da okuyarak yazara ve onun ölümsüz eserlerine hakkını vermek gerek. Yazarın hayatında da ayrıntıların yer aldığı “Ben Buradayım…” adlı eser için edebiyatseverler olarak Yıldız Ecevit’e teşekkür borçluyuz. Çağdaş Türk edebiyatı meraklılarının mutlaka edinmesi gereken bir eser olduğunun da altını çizmekte fayda var.”
Yaşar Kemal’in Romancılığı ile Fethi Naci bu çizgide bir diğer kitap. Yaşar Kemal’i Fethi Naci gibi bir eleştirmenin kaleminden okuyarak roman okumalarımıza iyi bir örnek elde ediyoruz. “Türkiye’de eleştiri denildiği zaman akla gelen ilk isim olan Fethi Naci’nin Reşat Nuri’nin Romancılığı ve Sait Faik’in Hikâyeciliği’nin ardından Yaşar Kemal’in Romancılığı isimli kitabı Yaşar Kemal’in romancı dünyasını daha yakından tanımak isteyenler için bir rehber olacak.” Neyse ki İş Kültür Fethi Naci külliyatını yeniden basıyor ve uygun fiyatlarla okuyucuya ulaştırıyor.
Roman ve hikâye iki kardeş tür. Sait Faik’i tam mânâsıyla bilmeden hikayemizi hakkıyla anlamak kabil değil. O halde Türk edebiyatının en değerli hikâyecilerinden Sait Faik’in eserlerinden ve edebiyat dilinden söz etmenin zamanı geldi. Usta eleştirmen Mehmet Rifat’ın “Sait Faik’i Yorumlayanlar: Eleştirinin Eleştirisi” adlı kitabı, Sait Faik’in kuşağından ya da Sait Faik’i takip eden kuşaktan dokuz edebiyatçının Sait Faik ile ilgili eleştirel metinlerini okuyor, çözümlüyor, yorumluyor ve değerlendiriyor. Sait Faik sevenlerin, daha bilinçli hikâye okuru olmak isteyenlerin keyifle okuyacağı bir eleştiri derlemesi olduğu kadar büyük hikâyecimizin edebiyat sanatına bir defa daha şapka çıkarmadan edemiyoruz.
Tek yazar merkezli kitaplar sadece Türk edebiyatından isimlerden oluşmuyor elbette. Listede yer alan ‘Dostoyevski Poetikasının Sorunları’nda bu büyük romancı derinlemesine inceleniyor. Dostoyevski’yi Mihailoviç Bahtin gibi büyük bir eleştirmenin ele alması işin cabası, daha ne olsun.
Edebiyat kuramcısı ve düşünür Mihail Bahtin, Dostoyevski Poetikasının Sorunları’nda Dostoyevski’yi basit bir "ideolojik içerik" çözümlemesiyle değil, biçim açısından da, dünya edebiyatına getirdiği devrim boyutundaki yeniliğin ne olduğunu gözler önüne sererek ele alıyor. Yani bu eser, sadece bir eleştiri metni değil.
BKM Kitap’ın listede üçüncü sırada yer verdiği, ama eleştirinin mahiyetini ve önemini anlamak adına belki de en önce okumamız gereken kitap ise Nurdan Gürbilek’in ‘Sessizin Payı’.
Kavramlara edebiyatın içinden bakan bir kitap Sessizin Payı, Edebiyat eleştirisinin en etkili kalemlerinden biri olan Nurdan Gürbilek’in esaslı edebiyat bilgisini iyiden iyiye hissettiğimiz bir eleştiri kitabı. Türk ve dünya edebiyatının kalbur üstü yazarlarının belli başlı eserlerine denemelerinde yer veren Gürbilek, okuyucuya iyi bir rehber kitap sunuyor. Kitapta iki sorunun cevabını arıyor Gürbilek; “İlki: Sessizin – henüz konuşmayanın, konuşma imkânı olmayanın, artık konuşamayacak olanın– el konulmuş payını geri alabilir mi yazı? İkincisi ise: Yazarlar konuşamayanlar adına da konuştuklarına inanmak ister. Ama yazının da bir sessizi vardır. Sessizin payına bu kez kendisi el koymadan var olabilir mi yazı?”
Modern Türk edebiyatının üç önemli yazarının buluştuğu ‘Kurbağalara İnanıyorum’da muhabbet konusu edebiyat. Yazarlar, romanlar, edebiyat ve yazmak üzerine konuşan Barış Bıçakçı, Behçet Çelik ve Ayhan Geçgin okurlukla yazarlığın buluştuğu yerde kurulmuş bir sohbet masasını paylaşıyorlar ve biz okurlara da kurbağaları örnek veriyorlar ve diyorlar ki: Kurbağaların özelliği, nehirleri kuru topraklara dönüştüren kurak mevsimde toprağın derinliklerine gömülüp ölüm uykularına yatmalarıdır. Bedene dayalı işlevlerini en aza indirip ölüme en yakın halde yağmur mevsiminin gelmesini beklerler. Yağmurlar nehirlerin yatağını doldurmaya başladığında, ölüler ülkesinden geri gelir, on binlerce ağızdan şarkılarını söylemeye başlarlar.”
Güzel bir eleştiri kitabıyla devam edelim listeye: Romanda ve Öyküde Gerçeklik Arayışları – Feridun Andaç.
‘Feridun Andaç, günümüz roman ve hikâyesinin kaynaklarına inerek modern edebiyatımız için bir yol haritası çıkarıyor. Rahmetli Mehmet Kaplan hocamızın tahlil sanatının temel esaslarını ve metotlarını ortaya koyduğu yönteminden el alıyor Andaç bu kitapta. Eleştirel bir bakışla edebiyatı ‘yazar-eser-dönem’ ekseninde irdeleyen Andaç, Cumhuriyet yıllarının ilk örneklerinden başlayarak 1950 Kuşağı'nı da içine alan bir zaman diliminin eserlerini değerlendiriyor. Modern edebiyatımızın kuruluş öyküsü ve toplumsal değişimlerle ilişkisini de ele alan ‘Romanda ve Öyküde Gerçeklik Arayışları’, çok şey öğretecek, ufkumuzu açacak. Kitapta eserleriyle birlikte şu yazarlar değerlendiriliyor: Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Reşat Nuri Güntekin, Memduh Şevket Esendal, Sait Faik Abasıyanık, Sabahattin Ali, Orhan Kemal, Samim Kocagöz, Ahmet Hamdi Tanpınar, Kemal Tahir, Aziz Nesin, Tarık Buğra, Peride Celal, Oktay Akbal, Yaşar Kemal, Fakir Baykurt, Nezihe Meriç, Vüs'at O. Bener, Tahsin Yücel, Bilge Karasu, Erhan Bener, Orhan Duru, Demir Özlü, Ferit Edgü, Erdal Öz, Onat Kutlar, Leyla Erbil, Adnan Özyalçıner, Zeyyat Selimoğlu, Faik Baysal, Tarık Dursun K., Muzaffer Buyrukçu, Demirtaş Ceyhun, Yaman Koray.
BKM Kitap’ın eleştiri kitapları listesinin sonuncu kitabı Ahmet Oktay’ın kaleminden: Emperyalizm, Roman ve Eleştiri. “Şiirden eleştiriye, edebiyat tarihinden popüler kültür eleştirisine, edebiyat kuramından metin analizine varıncaya dek pek çok alanda önemli ve öncü yapıtlara imza atan Ahmet Oktay, adeta bir hazine teslim ediyor okurların eline.” Emperyalizm, Roman ve Eleştiri, Oktay’ın 1950'li yıllarda Mavi dergisinde yazmaya başladığı ve günümüze kadar uzanan edebiyat yazılarını bir araya getirerek, okuyucuyu Türk roman ve hikâye tarihinde bir yolculuğa davet ediyor. Kitap, Oktay'ın bu yolculuğu oturttuğu toplumcu gerçekçi bir çerçevede, Tanzimat Dönemi'nden başlayarak Cumhuriyet ve darbe dönemlerini ve 1980 sonrasını da ele alarak, edebiyatımızın önemli eser ve yazarları üzerine önemli bir kaynak oluşturuyor.
Sözü şöyle bağlayalım o zaman; Eleştiriyi yaşat ki iyi kitaplar/yazarlar yaşasın…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yusuf Alpaslan Özdemir Arşivi
SON YAZILAR