Koşanları bir taşlamadığımız kaldı!
Konya, geçtiğimiz Pazar günü Konya Büyükşehir Belediyesi’nin organizatörlüğünde çok önemli bir etkinliğe ev sahipliği yaptı.
Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından ilk kez organize edilen Uluslararası Konya Yarı Maratonu, 22 farklı ülkeden ve Türkiye’nin çeşitli bölgelerinden yerli ve yabancı binlerce sporcunun katılımıyla gerçekleştirildi.
Günler öncesinden duyurusu yapılmış ve koşunun yapılacağı güzergahlarda yol kenarlarında araçların park etmesine müsaade edilmeyeceği, yolların trafiğe kapalı olacağı belirtilmişti. Buna rağmen yol kenarlarına araçlarını park etmiş olanlar da vardı. Bunlar gece güne dönerken çekiciler vasıtasıyla otoparka çekildi.
‘Vay efendim benim arabamı nasıl çekerler’ diyerek çok sayıda kişi bırakın belediyeyi bize dahi şikayette ve serzenişte bulundu.
Etkinlik gününde dahi “Şehir merkezinde koşacaklarına çıksınlar çevreyolunda koşsunlar” diyenlere bile rastlamak mümkündü.
Mümkün olduğunca yapıcı bir dille bu etkinliğin asıl önemli tarafının koşunun şehir merkezinde yapılıyor olması, şehirdeki değerleri gösterebilmek, o anı canlı olarak yansıtan televizyon kanalları aracılığı ile tüm Türkiye’ye ve dünyaya Konya’yı gösterebilmek olduğunu lisanı münasip ile anlatmaya çalışsak da insanların fikirlerini değiştirmek mümkün olmuyor.
Bu etkinlik yaklaşık 84 gün sonra şehrimizde yapılacak olan uluslararası ve çiçek başı diye ifade edebileceğimiz nadirlikteki İslami Dayanışma Oyunları’nın bir nevi provasıydı. Bu anlamda iyi ki yapılmış. Olaya bardağın boş tarafından bakanlar da inşallah bu vesileyle dolu tarafını görebilecek izana sahip olurlar.
SELÇUKLU FARKI
Ramazan ayının öncesinde önce Karatay, sonra Meram Belediyesi düzenledikleri programla 3 yıllık hizmet süreçlerinde yaptıkları yatırım ve hizmetleri Konya kamuoyuyla paylaşmıştı.
Sıra Selçuklu Belediyesi’ne gelmişti. Selçuklu Belediye Başkanı Ahmet Pekyatırmacı, Selçuklu’ya geride kalan 3 yılda yapılan hizmetleri ve yatırımları düzenlediği toplantı ile paylaştı. 3 yılı 1,5 saate sığdırabilmek kolay değil.
İşine hakim, ne yaptığını bilen, şehrin ve ilçenin ihtiyaçlarını doğru tespit edip nokta atışı ile doğru hamleler yaparak sonuca ulaşan Selçuklu Belediyesi, Başkan Ahmet Pekyatırmacı’nın mihmandarlığında, sağlam ekibiyle var gücüyle ilçeye hizmet için çalışıyor. Bunu beylik laflar etmek anlamında değil, Selçuklu’da ikamet eden sıradan bir vatandaş olarak söylüyorum. Zira, bu ilçede yaşadığım için kendimi mutlu hissedebiliyorum. Çünkü belediye hizmetleri açısından neye ihtiyaç duyduysam karşılık bulduğunu yaşayarak görüyorum.
Başkan Ahmet Pekyatırmacı’nın içinde pandemi sürecini de barındıran 3 yıllık zaman diliminde yaptığı hizmet ve yatırımları mesai arkadaşlarım, bugünkü gazetemizin manşetinde tüm detayları ile aktardılar.
Çok kısa bir şekilde Ahmet Bey’in düzenlediği toplantı ile 3 yılını masaya yatırmış olması, yapılanları, yapılmakta olanları ve yapılacak olanları kamuoyuyla paylaşması, bir manada ara karne olarak yorumlanabilir.
Her belediyenin kendine göre belli başlı rutinleri var. Sosyal, kültürel, fiziki belediyecilik ve bunun yanında eğitim ve benzeri alanlarda yapılan hizmetlerin hepsinin temelinde insana fayda var.
Bu rutinin dışına çıkılanlar aslında biraz daha dikkat kesilmemiz gereken noktalar. Şehri parlatacak, şehri daha ileriye taşıyacak, ilçe sınırlarında yapılıyor olsa da en nihayetinde şehrin tamamına ve hatta Türkiye’ye değer katacak projeleri ortaya koyabilmek önemli olan.
Buradan hareketle Selçuklu Belediyesi’nin buram buram tarih kokan Sille için ortaya koyduğu projeleri dinlerken ister istemez daha çok kulak kabartmak durumunda kaldım. Başkan Pekyatırmacı Sille’yle ilgili projelerini anlatırken, bu projelerin gerçekleşmesi halinde Sille’de nasıl bir siluet ortaya çıkacağı arka planda taslak halinde yansıtılıyordu. Söz, çok kısa diyebileceğimiz bir zaman içerisinde icraata dönüşecek. Ve Sille, tarihi ve kültürel dokusu korunarak var olan cazibesini bir tık daha öteye taşıyacak…
Yine Selçuklu’nun gönül coğrafyamız olan Balkanlar’dan Filistin’e kadar uzanan İslam coğrafyasında adını taşıdığı Selçuklu Medeniyeti’nin izlerini sürmesi, bu medeniyetin gereklerini yerine getirmesi ve kardeş şehirlerle olan gönül bağı da takdire şayan.
Bu şehir için halis niyetle, insana faydalı olabilmek gayretiyle bir tek çivi dahi çakan her kim varsa Allah ondan razı olsun diyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.