Bundan on yıl kadar önceydi. 29 Haziran 2012 tarihi bedestenin ve Konya çarşısının ikinci ihyası olacak diye başlamıştı her şey.

Dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, çok güzel başlamıştı işe. Yanında Vekiller değil amma, olması gereken insanlar vardı.

Kimler mi? Konya çarşısının cümle esnafı…

Başkanla görüşemiyoruz diye az şikayet etmemişti o esnaf! İlerleyen günlerde, Başkanı en çok Bedestende gördüler!

Bedestenin tarihi dönüşümü başlamıştı.

Yine o yıllarda, Dışı saray içi estağfurullah, dışı sizi, içi bizi yakar babından tespitler de yapmıştık!

Hatta; Büyükşehir Belediyemiz, Bedesten ve benzeri mekanlar Proje geliştirme ve uygulama Daire Başkanlığı gibi bir daire kurması lazım diye bir teklifte dahi bulunmuşuz!

Bedesten mecazen görün beni demiş, duyun beni demiş, unutmayın beni demişti.

Dur bakalım, bekle bakalım, “sabırla koruk helva olur, dut yaprağı atlas” denmiş, beklenmişti!

Bedesten yüzyıllar öncesinde de şehrin kalbinin attığı yerdi. Şimdi de!

Bedestende atan kalpler teklememeliydi! Esnaf müşteri bekleye bekleye kara yaslar bağlamamalıydı. Çünkü o yıllarda, Bedesteni canlandıracak, heyecanlandıracak, coşturacak bir şeyler yapmak lazım diye bayağıda bir yazı yazmışız!

Hülasa; Bedesten festivallerin, açılışların, sanat sokaklarının, eski Konya ile yeni Konya'nın buluştuğu, buluşma adresi atmosferine hiç vakit geçirmeden kavuşmalı! Değilse can çekişmesini hep birlikte, hep beraber seyredeceğiz diye de eklemişiz! Bugünlere kadar günü güne, ayı aya, yılı yıla ekleyip beklemişiz!

Nihayet o gün geldi, o günler geldi işte!

*****

Bir zamanlar Bedesten için, “Şu Konya'nın orta yeri Bedesten! / Derdin bitmez, yine benden ne isten!” diye Bedestenin ağzından bir beyit yazmışım, sitem dolu!

Ne istesin ağzı dili söylemeyen Bedesten? Ne istediği dünde belliydi, bugünde!

İşte o beklenen nihayet gerçekleşiyor.

Tarihi Bedestende 12-13-14 Ağustos 2022 tarihlerinde başlayacak olan Alışveriş günleri, on yıl sonra, on yıllık bir atıl durumdan sonra Bedestenimizin yüzünde güller açtıracak!

Şehrinde, esnafında gelen ziyaretçilerinde….

Hoş bedesten, boş bedesten tarih oluyor artık!

40 sokağında 40 etkinlik yapılabilecek, Bedesten ilk defa etkinlikle tanışacak!

Bu tanışmayı, bu mutluluğu, bu heyecanı çok bekledi!

Konya’da güzel şeyler oluyor.

Bu güzel şeylerin mimarı da Büyükşehir Belediye Başkanımız Uğur İbrahim Altay.

Bu etkinliğin, İslami Dayanışma Oyunları içerisinde yer alması ayrı bir güzel olmuş.

Artık, sadece Bedestenin değil, Türbe önünün de selamı var! Mevlânâ civarının da Mevlânâ meydanının da!

Konya’nın gerçek cazibe merkezi de bu alan, Konya’nın kalbinin attığı yer aynı zamanda!

*****

İslami Dayanışma Oyunları Konya için, şehrin tanıtımı için, şehrin tarihi, kültürel ve turizm zenginliklerinin ziyaretçiler tarafından bilinmesi, görülmesi ve keşfedilmesi için bulunmaz bir fırsat!

Konya; Türk ve İslam dünyası için, Türk-İslam kültür ve medeniyeti açısından da oldukça önemli bir şehir.

Bu şehir yüce İslam dininin sancaktarlığını yapmış, Kudüs’e kalkan olmuş, Haçlı seferlerini durdurmuş, Hilal ve Sâlîb savaşlarında şahadet şerbeti içen koç yiğitlerin, isimsiz kahramanların, destan yazan cengaverlerin şehri aynı zamanda.

Payitahtı Konya olan Türkiye Selçuklu Devletinin cennetmekan sultanları I. Kılıçaslan, Sultan Mesut ve II. Kılıçaslan ilk üç Haçlı seferini Anadolu’da durdurmuşlardı.

Konya bu hareketin, bu mücadelenin odağındaki şehirdi. O günler olmasaydı, yaşanmasaydı, bugünlere gelinemezdi.

Konya, İkonyumu Konya yapan dille konuşmalı! Yani Türkçe ile…Bu şehri fetheden cennetmekan Kutalmışoğlu Süleymanşah’ı, Başkent yapan I.Kılıçaslan’ı da hiçbir zaman unutmamalı.

Bugün yaşadığımız şehrin her köşesinde onların izleri var ve onların ruhları dolaşıyor şehrin cümle sokaklarında!

Şehri maddi-manevi fethedenler bu şehrin sinesindeler. Konya’ya, Enbiyalar ve evliyalar şehri denmesi boşuna değil.

*****

Yıllardır iddia ettiğim konu bu şehrin bir kolunda birden fazla karpuzu taşıyabileceği idi.

Şehrin misyonu da, vizyonu da, buna müsaitti.

Bu şehir isterse, el ele verirse, bir ve beraber olursa neler yapmaz diye düşünmeye devam edenlerdenim.

Varlık içinde yokluk bu şehre yakışmıyor!

Şehir, oldukça zengin bir tarihin, kültürün ve turizm değerlerinin sahibi. İstenirse bu şehir gezmekle dolaşmakla bitmez! İstenirse, bu şehre gelen gitmek istemez!

Şehir elindeki değerleri, zenginlikleri daha çok görmeli, bilmeli! Söyleyecek fikri olan dinlenmeli.

Şehirde olması gerekenler gecikmemeli, geciktirilmemeli…

Konuşması gerekenler lâl, şehir lâl, etkinlikler lâl, ne insanlarda, ne şehirde kalmadı mecal gibi haller yaşanmamalı! Duyması gerekenler duymalı, ulaşılması gerekenlere ulaşılmalı…

Kültürel etkinliklerle dopdolu bir şehir bizi bekliyor demeyelim mi artık!

Büyükşehir Belediye Başkanımız Uğur İbrahim Altay, şehre öyle bir Türbe önü kazandırdı ki, Konya yüzyıllar öncesine, o rüya şehre geri döndü.

Adına Türbe önü etkinlikleri, Türbe önü şenlikleri, Türbe önü Günleri diye başlayan o kadar çok etkinlik yapılabilir ki, on yıl önce Bedesten için yüz bin ziyaretçi bekleyenler, milyonları telaffuz etmeye başlasınlar. Biz üç-beş milyon diyelim, arkasını siz getirin!

Alışveriş günlerinin hayata geçirilmesi bile, yıllardır atıl bekleyen Bedesten için bir can suyu! Tabi ki şehir içinde. Nihayet hayal kurmaya başladık, nihayet yüzümüz gülüyor, nihayet değişik bir coşku ve heyecan kapladı içimizi! Nihayet dememiz bu yüzden!

*****

Bedesten, bugüne kadar olmayan bir bütünlüğü, harikulade bir görünüşü ve şehre değer katan bir ahengi temsil ediyor!

Bedesten; sadece Konya’nın tarihini ve kültürünü bir araya getirmeyecek, Konya’yı da bir araya getirecek!

Geçmişle bugün arasında inşa edilen en mutena köprü olarak, gönüllere taht kuracak!

O köprünün altından çağıldaya-çağıldaya neşeyle akan sular göreceğiz bundan böyle…

Ağaçlar şenlenecek, çiçekler bir başka açacak…

Şehri gül kokuları, lavanta kokuları saracak!

Ne mi diyelim? Bir beyit daha yazalım aşk ile!

“Şu Konya’nın orta yeri Bedesten! / Vazgeçmeyiz sevgiden, hoşgörüden!”