Rasim Atalay

Rasim Atalay

Tatil gibi bir bayram

Tatil gibi bir bayram

Dini bayramlarımızdan ikincisi olan Kurban Bayramı’nın arifesindeyiz. Yarın inşallah Kurban Bayramı’na kavuşacağız.

Bayram tatilinin 9 güne bağlanması ile birlikte birçoğumuz için tatil çoktan başladı. Tatilciler, bu 9 günü fırsat bildi. Sahil bölgelerine ulaşan yollarda geçtiğimiz Cuma akşamından bu yana ciddi bir yoğunluk yaşanıyor.

Diğer yandan memleketinde uzakta olanlar da 9 günlük tatili fırsat bilerek sıla-i rahim yapmak üzere memleketlerine gitmek üzere yola çıktı. Şimdilerde şehirlerarası yollarda ciddi bir araç yoğunluğu var.

Tabi trafikte ne kadar çok araç varsa o kadar büyük risk var demektir. Kurban Bayramı için çıkılan yollarda trafik kurbanı olmamak için tedbiri elden bırakmamak icap eder. Naçizane hatırlatmak da bize düşer. Unutulmasın, hatırda kalsın… Bayramı yaşamak için çıkılan yollarda kazaya kurban gitmeyelim.

Her şeyden önce dikkati elden bırakmamak, yola çıkmadan önce gereken tedbirleri almak, trafikte daha sakin davranmak gerekiyor. Aşırı hızla seyreden aracın normal standartlarda seyreden araçtan zaman açısından farkı gidilecek mesafeye göre değişmekle birlikte birkaç dakikadan öteye geçmiyor. Bu gerçekten hareketle kuralına göre hareket etmek gerekiyor. Aksi bir durumda yaşanabilecek olumsuzlukları düşündüğünüzde zaten ayağınız gaz pedalına gitmeyecektir. Geç gitmek hiç gidememekten çok daha iyidir.

9 günü tatil yaparak değerlendirmek isteyenlere dönünce; Dinimiz İslam, bayramları eş, dost, konu komşu, akraba ziyaretleri ile birlik ve beraberlik içerisinde geçirmek gerektiğini ifade ediyor. Bayramın en büyük vecibelerinden biri küçüklerin büyükleri ziyaret etmesi, hal-hatır sorması, küskünlerin barışması… Kucaklaşmak için bir fırsat olan bayram günlerini tatil yapmak için fırsat olarak görenlere bu sözlerim. Bayramı bayram gibi yaşamak varken özellikle son yıllarda adet olan tatil niye?

Tatile her zaman gidersiniz ama bayramın zamanı bellidir. Kaldı ki bayram vesilesiyle sıla-i rahim yapmak için size bir fırsat doğuyor. Aynı fırsat büyüklerin ellerini öpmek için de veriliyor. Kim bilir belki bir sonraki bayrama birçok aile büyüğümüzü göremeyeceğiz. Ya da biz olmayacağız.

Yine buradan hareketle, kurban bağışı yapmak da bir manada kolaycılığı beraberinde getiriyor. Geleneklerden uzaklaştırıyor. Herhangi bir hayır kurumuna, derneğe, vakfa kurban bedelini yatırdığımız an bizden iyisi yok. Kurban kesmiş kabul ediyoruz kendimizi. Vermeyin demiyorum ama kendi lüksünüzden taviz vermemek, kurbanı kesmekle, etini pay etmekle ve dağıtmakla uğraşmamak, buna ayıracağınız zamanı deniz, kum ve güneş ile değerlendirmek gibi bir düşünceniz varsa yanlışa düşmüşsünüzdür, haberiniz olsun.

TAZİYE DİLEKLERİNİZ

İÇİN TEŞEKKÜR

Kaçınılmaz son olan ölüm, bir gün hepimizin başına gelecek. O günün ne zaman olacağını bilmiyoruz, bilemiyoruz. Zaten bilsek kafayı yer, yaşayamaz hale geliriz. Ecel geldiği zaman ne Ramazan dinler ne bayram.

Birkaç gün önce babaannemi kaybettik. Evlenene kadar aynı evi paylaştığımız, elinde büyüdüğüm, 3 kardeşimle birlikte üzerimizde büyük emekleri olan babaannem bir süredir hastalığı nedeniyle tedavi görüyordu. Geçtiğimiz Perşembe günü de kalbi durdu ve ebedi aleme irtihal etmiş oldu.

Cenazesini de çok sevdiği köyüne, Beşağıl Mahallesi’ne defnettik. Uzak yakın demeden, cenaze törenimize katılan eş, dost, akraba ve arkadaşlarımıza; katılamayıp telefon eden, mesaj gönderin, dualarını ileten, acımızı paylaşan herkese teşekkür ediyorum. Allah razı olsun. Allah cümle geçmişlerimize rahmet eylesin.

Rabbim, nice bayramlara, sağlık nimetini elimizden almadan, hayırla ve huzurla ulaşmayı nasip etsin. Kurbanınız bayram, bayramınız mübarek olsun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Rasim Atalay Arşivi
SON YAZILAR