Acı çekiyorum, ne okuyayım?
Aslı Parker kültür sanat takipçilerinin yakından bildiği bir isim. Eşi Kutlukhan Perker de fikir ağırlıklı çizgileriyle meşhur, ödüllü bir sanatçı.
Aslı E. Perker’i daha iyi tanımak için kısa özgeçmişini vereyim, ilk tahlilde: Perker, üniversite eğitimini Dokuz Eylül Üniversitesi Amerikan Kültürü ve Edebiyatı bölümünde tamamladıktan sonra, gazeteci olarak sırasıyla Aktüel Haber Dergisi, Radikal, Yeni Binyıl ve Sabah gazetelerinde çalıştı. 2001 yılından itibaren New York'ta serbest gazeteci olarak yaşayan Perker, 2010 yılında İstanbul'a dönüp Milliyet gibi çeşitli gazetelerde köşe yazıları kaleme aldı. Perker, yüksek lisansını psikoloji alanında tamamladı. Yayınlanmış yedi de romanı var.
Aslı Perker’in Gazete Oksijen’in düzeyli kültür sanat eki O2’de “Bibliyoterapi” başlığı altında kaleme aldığı yazılar ve Tuna Kiremitçi ile birlikte hazırladığı podcast; ruh haline, çekilen sıkıntılara göre hangi romanların okunabileceğine dair yol gösterici fikirlerle dikkat çekiyor. Bu nokta atışı tavsiyeler, okuma alışkanlığına da olumlu tesir ediyor.
Teorik bilgilerle bu güzel emeği sıkıcı hale sokmayayım. Perker’in köşesinde ne tür sorulara ne türden cevaplar verdiği ve hangi kitapları önerdiği ile alâkalı fikir vermek adına bir örnek vereyim. Pek çok meselede soruya nokta atışı cevap/öneriler ilgili köşeyi (sanırım bir müddet ara verdi ama siz internette bulabilirsiniz bunları) ve podcasti takip ettiğinizde izleyip okuyabilir, faydalanabilirsiniz. Aynı başlıklı podcast de Apple Müzik’te.
Soru: Acı çekiyorum! Ne okuyayım?
Haberlerden ve sosyal medyadan yirmi dört saat kesintisiz olayın sonuçlarını takip etmek, acı ve kayıplarla ilgili korkunç görüntülerle bombardımana tutulmak ve bunlara tekrar tekrar maruz kalmak sinir sisteminizi altüst edebilir ve tıpkı olayı ilk elden yaşamışsınız gibi travmatik stres yaratabilir.
Bunların hepsi, hepsi normal. Şimdi artık kendinizi iyileştirmeye odaklanın. Birinci kural hislerinizi kabul edin. İkincisi bu travmatik olayı takıntılı bir şekilde yeniden kendinize yaşatmayın. Çok mümkünsüz görünüyor biliyorum, ancak ben iki günlük ağır bir ruh halinin ardından her şeyi kapattım, sevdiğim bir komedi dizisini açtım, birkaç saat sonra daha net düşünebiliyordum, beynimdeki sis biraz azalmıştı. Kendimi tekrar işime verdim, sizlere bu yazıyı yazabilmek için Bir Psikiyatristin Sinema Defteri adlı kitabını karıştırdım. Çeviri yaptım, kızımla oyun oynadım, yani rutinimi yeniden oluşturdum. Bir felaketten sonra, mümkün olduğunca normal rutininize geri dönmek travmatik stresi, kaygıyı ve umutsuzluğu en aza indirmenize yardımcı olacaktır. Ve çözüme odaklandım. Ben ne yapabilirim, nasıl yardımcı olabilirim? Dayanışma ruhu, kardeşlik her zaman insanlığa iyi gelmiştir zira. Uzm. Dr. Aslı Aktümen’in biraz önce bahsettiğim kitabında Game of Thrones – Kardeşlik ve Konuşulamayan Her Şey Hakkında bölümünde kardeşlik duygusu Freudyen bir yaklaşımla ele alınmış. “Freud’a göre (1921) kardeşler arasındaki ilk duygu düşmanlıktır ve ancak aile içinde kendilerine sunulan eşit ve adil bir sevginin varlığında eşit bir muameleyle birbirlerini kabul edecek ve bunun çiğnenmemesine özen göstereceklerdir” diyor Aktümen. O bozulan eşitliği, dolayısıyla da kardeşliği işte böyle felaketler tekrar dengeliyor. Size bugün tek kitapla geldim, ancak tavsiyem sevdiğiniz bir yazarın kitabında, aslında belki de güzel bir aşk hikayesinde, güzel bir kardeşlik hikayesinde kaybolup gitmeniz. Bu minvalde dikkatinizden kaçmış olabilecek bir kitap daha önereyim: Sihirli Bahçe. Bitkiler, yemekler, bunların gücüne hakim bir aile ve biraz da sihir.
Reçete: Bir Psikiyatrsitin Sinema Defteri – Psikolojik Film Çözümlemeleri / Uzm. Dr. Aslı Aktümen / Yediveren Yayınları / 193 syf. -Sihirli Bahçe / Sarah Addison Allen / Çev: Volkan Tuncay / Epsilon Yayınevi / 263 syf.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.