Siyasi arenadaki hareketlilik, bereket olarak vatandaşa yansımaya başladı.

Bir tarafta vaatler, diğer tarafta icraatlar var.

Kimilerine göre seçim yatırımı, kimilerine göre uzun süren yatırım sürecinin fiiliyata dönüşmesinin bu takvim dönemine denk düşüyor olması. Sebebi ne olursa olsun, sonuç odaklı baktığımız zaman kazananın vatandaş olduğunu görüyoruz.

Somutlaştıracak olursak;

Enerjide dışa bağımlılık, belimizi büken en önemli konulardan bir tanesiydi. Dünyaya baktığımızda kendi enerjisini üreten ve ürettiği enerjiyi hem kendi ülkesinde kullanıp hem de enerjiye ihtiyaç duyan diğer ülkelere ihraç edenlerin, güç anlamında diğerlerinden birkaç adım daha önde olduğunu görüyoruz.

Bizim de ülke olarak bir hayalimiz vardı. Var olan enerjimizi gün yüzüne çıkarabilmek… Kendi enerjimizle gücümüze güç katabilmek… Kendi enerjimizi üretip maliyetleri en aza indirgeyebilmek… En nihayetinde bunu vatandaşa yansıtabilmek…

Geride bıraktığımız Ramazan Bayramı’nda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, enerjiyle ilgili güzel haberi, müjdeyi duyurdu. Taraflı tarafsız herkesi yakından ilgilendiren bu habere kulak kabartmayanımız yoktur.

Karadeniz’de bulunan doğalgaz sonunda ülkemize getirilip dağıtım ağına dahil edildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamayı yaptığı 20 Nisan 2023 tarihi itibariyle önümüzdeki bir ay boyunca ısınma amaçlı kullanılan doğalgazın ücretsiz olacağı müjdelendi. Ardınsıra ise önümüzdeki bir yıl boyunca mutfakta kullanılan doğalgazın ve sıcak su için tüketilen doğalgazın ücretsiz olacağı yine Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından bildirilmişti.

Aklımıza hemen, bir zamanlar ‘Açın kapıları, açın pencereleri, yaz kış yakın, doğalgaz bedava olacak’ diyen sosyal medya fenomeni Abdurrahman Uzun geldi… O dönem kimse bugünleri hayal edemediği için epeyce eleştirilmişti.

Müjdelerin devamı da geliyor. Daha birkaç gün önce ülkemizin can damarlarından olan tarım sektörüne ilişkin önemli paylaşımlar yapıldı.

Yine esnafı yakından ilgilendiren bir husus olarak sıfır araç alımlarında ÖTV indiriminin getirilmesi bu sürecin en önemli kazanımlarından biri olarak kayıtlara geçti.

Tüm bunları sıralarken unutmadan söyleyelim, unutan varsa da hatırlamış olsun. Kamu alacaklarının faizlerinin silinerek yeniden yapılandırılması için süreç başladı. Başvurular 31 Mayıs tarihine kadar devam edecek.

Söylemek istediğim şu ki, seçim dönemleri vatandaş için fırsat dönemleri oluyor. Bu fırsatları da iyi değerlendirmek gerekiyor.

SİYASETİN KAZANI KAYNIYOR

Siyasetin kazanı bugünlerde iyiden iyiye kaynamaya başladı. Milletvekili aday adaylığı sürecini atlattıktan sonra partileri tarafından milletvekili adayı olan isimler şimdilerde emek yoğun bir şekilde çalışıyor.

Bu aralar kapımızı aşındıranların sayısı da bir hayli fazla. Gelenin gidenin haddi hududu yok. Her gün farklı siyasi partilerden onlarca milletvekili adayını ağırlıyoruz. Başımızın üzerinde yerleri var. Kapımız her zaman açık. Sadece bugün değil, 14 Mayıs tarihinden sonra da milletvekili olan isimleri bekliyoruz.

Bu ziyaretlerin güzel tarafı istişare edebiliyor olmak… En uç söylemlere sahip isimlerin bile makul beklentilerinin olduğunu, asgari müştereklerde buluşulabildiğini görüyoruz.

Neticede şunu da görüyoruz ki, millete vekalet etmek isteyen her ismin zihninin perde arkasında devlete, millete, ülkeye hizmet edebilme kaygısı var. En önemlisi de Konya’ya hizmet edebilme kaygısı. Yani niyet hayr, inşallah akıbet de hayrolur.

Daha önce söylediğim gibi yine söylüyorum. Adayların başımızın üstünde yeri olmakla birlikte ben şahsen Konya’ya hizmet edecek olan isimlerin özellikle Konyalı olması gerektiğine, Konya’yı hem kültürel, hem sosyolojik, hem siyasal, hem de fiziksel anlamda çok iyi tanıyor olması gerektiğine inanıyorum. Bu anlamda Konya’yı tanımayan, Konya’yı yaşamayan birinin Konya’ya hizmet noktasında noksan kalacağını düşünüyorum. Kaldı ki, geçmiş dönemde Konya devşirilmiş vekillerin yansımalarını acı bir şekilde tecrübe etmiş oldu.

Bir gazeteciden öte herhangi sıradan bir birey olarak, bir oy verme adayı olarak beni en çok mutlu eden şey ise milletvekili adaylarının bir başkasını yermek yerine kendilerini en iyi şekilde izah edebilmek için gayret göstermeleri. Yani kimse bir başkası hakkında suizanda bulunmuyor, kendini izah etmeye, kendini en iyi şekilde ifade edebilmeye bakıyor. Tabi bunu yaparken de partisinin politikalarından taviz vermiyor.

Sükunet içerisinde devam eden yarışın, herhangi bir kazaya mahal vermeden, insanları kutuplaştırmadan, vatanımız, milletimiz ve ülkemiz için en hayırlı şekilde sonuçlanmasını diliyoruz.