14 Mayıs’ta seçemediğimiz Cumhurbaşkanını seçebilmek için önümüzde sadece 4 gün kaldı… Her ne kadar seçmen seçimini yapamamış olsa da 28 Mayıs’a giden bu kısacık süre zarfında siyasetçiler seçimini yapıp taraflarını belli etmeyi başardı.

Halihazırda Cumhur İttifakı çatısında bulunan partilere milliyetçi kökenden gelen Sinan Oğan da eklemlendi. Yine milliyetçi kökenden gelen Ümit Özdağ ise tavrını Millet İttifakı’ndan yana kullandı. Dolayısıyla siyasetçiler safını tuttu. Sıra seçmene geldi.

Aslında bu seçim bir manada başından belli olan bir sonucun tasdik ve ilan edilmesinden öte bir şey değildir. Bu süreçte önemli olan, kazasız, belasız bir şekilde seçimleri tamamlamak ve önümüze bakmaktır.

HATAY’DA BİR KONYA YÜKSELİYOR

Tabi her ne kadar birkaç gün sonra önümüze konulacak sandıklar nedeniyle gündemimizin ana maddesi seçim ve siyaset olsa da insan odaklı her türlü çalışma da gayretle ve samimiyetle duyarlı kişiler ve kurumlar tarafından yürütülüyor.

Bunun en bariz örneklerinden birini de tüm Konya halkı, Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay nezdinde tüm Büyükşehir Belediyesi emektarları, Selçuklu Belediye Başkanı Ahmet Pekyatırmacı nezdinde tüm Selçuklu Belediyesi çalışanları, Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca nezdinde tüm Karatay Belediyesi çalışanları ve Meram Belediye Başkanı Mustafa Kavuş nezdinde tüm Meram Belediyesi çalışanları sergiliyor…

Yüzyılın felaketinin yaralarını sarmak için harekete geçilen ilk gün Konya, Hatay’daydı… Konya, Hatay’ın yaralarını sarmak için öyle büyük bir gayret gösterdi ki bu çaba kelimelere sığmaz. Biz ne kadar Konya’yı anlatsak da zaten Konya’ya, Konyalıya Konya’yı anlattığımız için pek de karşılık bulmaz.

Ancak orada kısacık vadede yapılan yatırım ve hizmetleri gören Hataylılar bunu dillendirdiğinde hakikatin önünde hiçbir perde kalmıyor. Hatay’da edindiğimiz dostlarla ve Hatay’dan Konya’ya hicret edip sonra yeniden kendi memleketine dönenler ile zaman zaman hasbihallerimiz oluyor. Depremin öncesindeki Hatay’ı, depremle oluşan Hatay’ı ve depremden sonraki Hatay’ı en iyi onlar bildikleri için, bu süreçte Konya’nın Hatay’a nasıl kol kanat gerdiğini en iyi onlar ifade ediyor. Hatay’da kurulan Konya Bedesteni’ni de Konya’nın bir nişanesi olarak görüyor ve ‘Hatay’da adeta bir Konya yükseliyor. İyi ki Konya ve Konyalılar var’ diyebiliyorlar.

‘ALTGEÇİTLER GEÇİT VERMİYOR,

BUNLARI DA YAZAR MISIN?’

Şükürler olsun ki bugünlerde rabbim yağmur rahmetini üzerimizden eksik etmiyor. Daha bir ay öncesine kadar şartların bu şekilde devam etmesi halinde sıkıntının büyüyeceğinden söz edip kıtlıktan bile bahsedebiliyorduk. Şimdilerde ise işin uzmanları yağışların ekili arazilere olan olumlu etkilerinden, yeraltı suyuna ve barajların doluluk oranlarına sağladığı katkılardan söz ediyor.

Rabbim rahmetiyle versin. İnşallah felakete dönüşmesin. Önümüzdeki birkaç gün daha rahmetin devam etmesi bekleniyor. Münferit bir kısım olumsuzluklar da yaşanmıyor değil. Eski Sanayi, Konsan gibi küçük ve orta ölçekli sanayi işletmelerinin bulunduğu bölgelerdeki dostlarımız ve ağabeylerimiz rahmetin sevincini yaşamakla birlikte rögarların çekmemesine ve taşkınlarla bağlı olarak yaşadıkları olumsuzlukları bizimle paylaşarak, “Bunları da yazar mısın?” diyorlar.

Taşınmanın arifesinde olan Eski Sanayi’deki esnaf bir taraftan içinde bulunduğu durumdan dert yanarken, diğer yandan da bir an evvel yeni işyerlerine kavuşabilmenin hayalini kuruyor.

Düz bir ova üzerine kurulu olan Konya’da bazı yollarda ve bir kısım altgeçitlerde de su birikintisine bağlı araçların yolda kalması gibi olumsuzluklarla karşılaşılabiliyor. Bu durumu görüp, o anı yaşayanlar da “Altgeçitler geçit vermiyor, niye yazmıyorsunuz” diye serzenişte bulunabiliyor.

İnşallah şehrimizi yönetenler de bu eksikleri görerek bir an evvel imar çalışmasına başlayacak ve aynı sorunların yeniden nüksetmesine izin vermeyecektir.