Konya Sahip Ata Vakıf Müzesi’nin avlusunda bulunan Sultan Selim Camii’nin su küpleri hakkında 27 Temmuz 2020 tarihinde Konya Bülteni adlı internet sitesinde bir yazı yayınlamıştık. Aradan iki buçuk ay geçmesine rağmen henüz küpler ait olduğu yere götürülmedi. Konya Vakıflar Bölge Müdürlüğü bunca işin içinde bir de küplerle mi uğraşacağız diye düşünüyor olabilir ama su küpleri ait olduğu yere götürülene kadar biz farklı mecralardan hatırlatma yapmaya devam edeceğiz. Koskoca camide iki tane küpü koyacak yer  bulamadınız mı? Ecdadımızdan bizlere miras kalan kültür varlıklarımıza sahip çıkmak bizim olduğu kadar sizlerin de görevidir. Kültürünü kaybeden milletler bir gün gelir bağımsızlıklarını da kaybeder. Güzel bir hatırayı yaşatan ve Osmanlı döneminden günümüze intikal eden su küplerinin Sultan Selim Camii’ne iade edilmesi bu kadar zor mu? Caminin tadilatı biteli uzun zaman olmasına rağmen su küpleri neden yerine götürülmedi?       

Günümüzde Selimiye Camii olarak da bilinen cami, kaynaklarda “Cami-i Cedid”, “Cami-i Şerif-i Sultan Süleyman” adıyla kaydedilmiş, daha sonra bitişiğinde Sultan II. Selim’in inşa ettirdiği imaretten dolayı II. Selim’e mal edilmiştir. Konya’daki selatin camilerden biri olan Sultan Selim Camii, yanında bulunan imaret, medrese, muvakkithane, Yusuf Ağa Medresesi, Yusuf Ağa Kütüphanesi ve Abid Çelebi (Türbe) Hamamı ile birlikte büyük bir külliye idi. Bu külliyeden günümüze sadece cami ve kütüphane sağlam olarak ulaştı.  

Osmanlı döneminde, 16. yüzyılda inşa edilen cami zaman içerisinde birçok onarımdan geçirildi. Son olarak Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından 2014-2017 yılları arasında restore edilen cami tekrar ibadete açıldı. Osmanlı mimarisinin Konya’daki şaheserlerinden biri olan cami içerisinde mermerden yapılmış iki tane su küpü bulunuyordu. Tarihî değeri olan bu su küpleri zarar görmemesi için onarımdan önce Sahip Ata Vakıf Müzesi’nin avlusuna götürüldü. Bu tür su küplerinin benzerleri Osmanlı döneminde inşa edilmiş pek çok selatin camisinde bulunuyordu. Sanat değeri olan su küplerinin en iyi örneklerinden biri İstanbul’daki Şişli Camii’nde bulunmaktadır.

O dönemde buzdolabı olmadığı için sıcak yaz günlerinde su küplerinin içerisine su dolduruluyor ve cemaat su ihtiyacını küplerden karşılıyordu. Bu küplerden kandil gecelerinde cemaate bal ve gül şerbeti de ikram ediliyordu. Ecdadımız yaptığı su müesseseleriyle su hayrına verdiği önemi göstermiştir. Güzel bir geleneğin günümüze ulaşan nişaneleri olan su küplerinin yeri Sultan Selim Camii’dir. Camideki onarım bittiği için su küpleri ait olduğu yere iade edilmelidir. Halı, kilim, hat levhası, şamdan, rahle gibi sanat değeri olan eşyaların çalınma ihtimali olduğu için müzeye kaldırılmasını anlayışla karşılıyoruz fakat mermer küplerin camiden çalınma ihtimali yoktur. Su küpleri müzeden alınarak tekrar eski yerlerine yerleştirilmelidir. Küpler daha önce caminin içerisinde, giriş kısmındaki sağ ve sol taraftaki ayakkabılıkların önünde duruyordu. Ecdadın hatırasını yaşatmak ve milletimizin su hayrına ne kadar önem verdiğini yeni nesillere yerinde gösterebilmek için Konya Vakıflar Bölge Müdürlüğü su küplerini Sultan Selim Camii’ne getirmelidir.