Bu kadar zammın arasında, bu kadar hayat pahalılığının arasında, faturası en fazla can yakan, can sıkan, hatta bunaltan kurumlar, tasarruf nasıl yapılır konusunda öneriler getiriyorlar!

Bunun adına ne demek lazım?

İyi niyet mi?

Şirinlik mi?

Dostlar alışverişte görsün mü?

Canınızı çok yaktık, kusura bakmayın tesellisi mi?

Kurumların anlattıkları her ne varsa, hatta anlatacaklarına varıncaya kadar, insanımız o tedbirleri zaten alalı çok oldu.

Esas yetişilemeyen yapılan zamlar.

Elektrik, su, doğalgaz zaten yetip artıyor.

Birde eviniz kiraysa yandınız Marmara çırası gibi…

Evde küçük çocukları, bebekleri olanlar ne yapacaklar, yakmayacaklar mı?

Tasarruf tedbirlerini sayacağınıza,

Neden zam yaptığınızı,

Neden insanların yükünü hafifletmediğinizi söylemiyorsunuz?

Zor yerden sorduk galiba?

Cevabınız dünde yoktu bugünde…

Cevap vermeye niyetinizin olduğu da meçhul!

Basındaki kardeşlerimiz tasarruf tedbirlerini açıklayanların açıklamalarını yayınlamışlar!

İyi hoşta…

Neden zam yaptıklarını, neden insanları zerre kadar düşünmediklerini sormamışlar!

İnsanların ödeyemedikleri faturalar karşısında, ne düşündüklerini, birkaç ayda bizden olsun neden diyemediklerini sormamışlar!

*****

Bir türlü testere gibi olamayan, bir sana, bir bana diyemeyen, keser gibi hep bana hep bana diyen bu kurumlar,

2020 yılı gibi ağır ve ölümcül bir yıl geçiren, bitap düşen,

2021 yılına zor çıkan bu insanlara yardım etmeyeceklerde,

Yardımcı olmayacaklarda ne zaman olacaklar, diye düşünüyorsunuz,

Ne kadar yanıldığınızı ve yalnız bırakıldığınızı bir daha anlıyorsunuz!

Tasarruf şöyle yapılmalı böyle yapılmalı demek kolay!

Tok açın halinden anlamadığı gibi, ödeme gücü olmadığı bilinen insanlardan durma ver misali istenen yüklü faturaları nasıl ödesin bu insanlar!

Ödeyemiyorum, canımı mı alacaksın dese, ne diyeceksiniz?

Zaten gidişat o tarafa doğru gidiyor!

Tasarruf konusunda, faturalar konusunda şirazeden çıkalı çok oldu…

Anlayışsızlık, insafsızlığa, merhametsizliğe döndü, vicdansızlık tur atmaya başladı çevremizde…

Koronanın vurduğu yetmedi, faturalı ve zamlı yaylım ateşler başladı.

Çapraz ateş derler ya, bu ateş kaç çapraz ateşe bedel bilemiyoruz.

Hâlâ tasarruf derdinde arkadaşlar!

Ölen ölsün, kalan sağlar bizimdir der gibiler…

Zaten Koronanın da yaptığı o…

*****

Zamlar kaç koldan saldırıya geçti belli değil.

Maliyetler arttığı için diye bir girizgâhları var zam yapanların, zam yapacak olanların ve niyetlenenlerin.

Biz bu maliyetlerin altında dağıldık, ezildik kaldık, bu hali ahvalimize bakacak kimse yok mu, diyen bizlere de bakan yok, aldıran yok.

Daha utanılmasa, neden kıyıda köşede üç-beş kuruşunuz yok, neden aldığınız ücretlerle tasarrufa yönelmiyorsunuz denecek?

Paramız vardı da, tasarruf mu etmedik diyoruz, duyan yok!

Tasarruf konusunda suçlu, zam yapanlar fiyatları fahiş olarak artıranlar değil,

Tüketici suçlu, günah keçisi sen-ben, öteki-beriki, yani hepimiz!

Çıkarcı ve fırsatçıların tamamı sütten çıkmış ak kaşık!

Tasarruf etmesini bilmiyorlar, suyu fazla harcıyorlar, elektrik sabaha kadar yanıyor, doğalgaz evin bütün odalarında tam kapasite kullanılıyor, demeye getiriyorlar!

Bunun adına hem suçlu, hem güçlü denir!

Yani bile bile lades…

Vatandaşın tek bir odasında elektrik yandığını, mecbur kalınmadıkça bir odanın dışında doğalgazın yakılmadığını, su kullanımına azami ölçülerde riayet edildiği kime anlatsak acaba?

İnanmak istemeyenler tarafından açıklama üzerine açıklama yapılıyor!

Bu açıklamayı yapanlar, bu kadar atıp savurduklarına göre, kendileri nasıl tasarruf yapıyorlar diye hiç mi merak etmiyorsunuz?

İnsanımızla dalga geçer gibi yaptıkları açıklamaları da, hiçbir zaman hak etmedik, hak etmiyoruz!

*****

Nüfusunun yarısından fazlası asgari ücretle geçinmeye çalışan, milyonlarca işsizi olan, bin beş yüz liradan daha az gelire sahip insanları bulunan bir toplum tasarrufun âlâsını yapıyor amma, görmek ve bilmek istemeyene diyecek sözümüz yok!

Tasarruf konusunda Profesör olmuşlara, uzman olmuşlara, ekranlara, gazetelere tasarruf açıklamaları yapanlara ders verecek kadar tecrübe ve birikim var bizlerde…

Adam ağzını doldura doldura tasarruf şöyle olmalı, böyle olmalı diye ahkam kesiyor.

Ağzınıza bile yakışmıyor o tasarruf kavramı ya her neyse…

2020 yılı gibi tasarruf dersi veren, insanları sınayan, imtihan eden bir yıl daha yaşanmadığı konusunda sadece biz değil, bütün bir dünya hemfikir.

İnsanları hiç düşünmeden kendince maliyet hesapları yapanlara sormak lazım. İnsan bu kadar ucuz mu? İnsanlık bu kadar ucuzladı mı? Hangi tasarruf bu kast ettiğiniz!

Bizleri görmeyen, dinlemeyen siyasilerimiz öyle bir sınıfta kaldılar ki, halen haberleri yokmuş gibi davranıyorlar!

Rastgele bir markete gitmişlikleri, çarşı-pazara uğramışlıkları var mı?

Emeklilerin ve asgari ücretlilerin pazar için ancak ayırabildiği 50-60 lirayla ne alabileceğini görebildiler mi? En son markete ve pazara ne zaman gittiler?

Çiçek yağının, zeytinyağının, zeytinin, peynirin kaç lira olduğundan haberleri var mı? Et kaç lira oldu söyleseler ya? Süt yüzde 30 zamlandı bilmiyorlar mı?

Ya doğalgaz faturalarının en az kaç lira geldiğinden…

Ya elektrik faturalarından, ya su faturalarından haberleri oldu mu?

İnsanlar sosyal medyada faturalarını o kadar çok yayınladılar ki, hiç mi gören olmadı?

Bu konuşulanlara…Bu anlatılanlara…Bu yazılanlara belli ki inanmıyorlar, inanmak istemiyorlar!

*****

Aynı ülkede yaşamıyor muyuz? Sözüm ona aynı gemideyiz deniyordu ya…

Bizler güvertede, rüzgarlara, fırtınalara, dalgalara açık…Sizler kamaralarda rahat ve mesut!

“Adaletin bu mu dünya” şarkısını bilirsiniz, biraz karamsar da olsa, insanımızın hislerine tercüman olan dizelere sahip;  

“Güvenemem servetime, malıma / Umudum yok bugün ile yarına /Toprak beni de basacak bağrına”

“Adaletin bu mu dünya? /Ne yar verdin ne mal dünya / Kötülerinsin sen dünya / İyileri öldüren dünya”