Z kuşağımızın asıl sorunu ‘Tahammülsüzlük'
Çocuklarımız artık aşırı mutsuz ve aşırı tahammülsüz. Etrafımda pek çok 6-12 yaş aralığında çocuk var. Bunlardan en yakını ise ikiz kardeşlerim. Bunalıyorlar, sıkılıyorlar ve yerlerinde duramıyorlar. Bir çizgi filmi baştan sona izlediklerini, bir hikaye kitabını zorunlu olmadıkça bitirdiklerini hatırlamak çok zor.
Ellerinde kesinlikle düşürmedikleri tabletler, telefonlar… Bunlarda kesinlikle yetmiyor. Mutsuz bir arayış bu noktada devam ediyor. Ellerindeki cihazlardan gördükleri örnek kişilerin tahsilleri belirsiz, unvanları belirsiz şekilde kahraman ilan ediliyor. Bu da yetmez gibi onlar gibi olmak istiyorlar. Elbette sosyal medya birçok insana istihdam sağladı. Buna karşı elbette değiliz. Fakat burada yanan çocuklarımız oluyor.
‘O zaman ebeveynleri de telefon tablet vermesin canım.’ Sözlerinin hiçbir anlamı olduğunu düşünmüyorum. 2024 yılında bir çocuğu ekrandan yoksun kılmanın akla mantığa sığmadığını dile getirebilirim. Bu durumda ekrana pozitif kısıtlamalar getirerek duygusal zekâlarının baskın olduğu bu çocuklarımızı bir nebze olsun destek sağlayabiliriz.
Çocuklar artık hep daha fazlasını ister duruma geldiler. Telefon mu? Hayır, elma marka olsun. Saat mi? Hayır, akıllı saat olsun. Hep bir sitemkâr tavır… Şükür kavramını kesinlikle özleştirememişiz.
Bu durumun yanı sıra ebeveynlerimizi sürekli özür dilerken görüyoruz. Bir iletişimci olarak şunu söyleyebilirim ki iletişimde özür kavramının değeri çok büyüktür. Fakat eğitim esnasında özür dilemenin doğruluğunu tartışabiliriz. Bir anne baba çocuğunu eğitmenle yükümlüdür. Bu sebeple bu eğitim periyotunda sürekli özür dilemesi beni şaşırtıyor.
Çünkü çocuklarımızın eğitime de derslere, filmlere, kitaplara olduğu gibi tahammülü kalmadı. Hızlı danslar, 2x’de izlenen videolar ve daha nicesi daha cazip geliyor…
Hızlandırılmış ve tahammülsüz bir neslin geleceğini düşünmek beni çok tedirgin ediyor. Bu yaşantının ne zevkini ne de anlamını kavrayamadan hayatlarında hızlı şekilde devam ediyorlar.
Ellerindeki teknolojik cihazlara daha saygı duyuyor üstüne üstelik onun için ebeveynler ile karşı karşıya geliyorlar.
Bu paradigmanın nasıl değişeceği, bu konuda neler yapılması gerektiğini merakla bekliyorum. Umarım ‘Z Kuşağı’ olarak ifade ettiğimiz geleceğimiz asrına uygun değişimler ile bu duygu durumundan çıkar.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.