Erol Sunat

Erol Sunat

Bahri Dağdaş ve tarla günü!

Bahri Dağdaş ve tarla günü!

Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsü, öyle hoş görülü, öyle anlayışlı bir enstitü ki, her şeye rağmen, kendine reva görülenlere rağmen Tarıma hizmet etmeye devam ediyor!

Tarla günü yapıyor! Tarlalar mahzun kalmasın diye!

Tarıma bel bağlayan çiftçi-köylü boynu bükük durmasın diye!

Elindeki tarım arazileri uçup giderken hâlâ tarım için çırpınıyor!

Bu çırpınışın nişanesidir, tarla günü!

Tarla günü, tarla bayramıdır, tarla şenliğidir!

Bahri Dağdaş’ın bayram yapacak, şenlik yapacak, gün yapacak hali mi var, onun başına gelenler, pişmiş tavuğun başına gelmedi diyebilirsiniz!

Elindeki verimli tarım arazileri imara açılmış, sana münasip bir yer bulalım tarlanı, bağını, bahçeni oralarda kur, yeşert demeler ayyuka çıkmış!

Neresi burası? Konya! Yani Tarım şehri! Yani Tarımın kalbinin attığı yer diye anlatılan o şehir!

Biz bir tarım şehri miyiz? En azından bu şekilde anılmaya ve konuşmaya bayılıyoruz!

Enstitünün birinci sınıf tarım arazisine konut dikmenin yolunu açarken, tarımın boğazını kendi elimizle sıktığımızı göremiyoruz!

Bazılarımız bu bir tercih diyebilir!

Yarın bu tercih, ah olarak, beddua olarak gerisin geriye döner mi, tercih diyenleri, sebep olanları bulur mu sorusuna herkes kulaklarını tıkamış vaziyette!

Bugün için, kendince haklılığı öne sürülen gerekçeler var ortada!

Bu gerekçelerin her biri, Bahri Dağdaş’ın arazisinin imara açılması üzerine!

Yapılan açıklamalara göre, taşınması da gündemde olan Enstitü, ne olur, nereye taşınır, nereye gider, kendi gitti, ismi kaldı yadigar diye mi hatırlanır, zaman gösterecek!

Belki bugün tarla günü yapılan bu araziye, yarın Bahri Dağdaş konutları, siteleri gibi bir isim verilerek, vefamızı gösterdik falan mı denir bilemiyoruz!

*****

“İmarın fendi, Bahri Dağdaşı yendi” diye başlıklar çoktan atılmalıydı! Bahri Dağdaş ağzıyla kuş tutsa nafile! Hükmen mağlup! Tarım kenti, tarım şehri söylemleri, “Aşk eski bir yalan/ Ademle Havva’dan kalan” şarkısının dizelerine döndü.

Deniyor ki, imara açılan Bahri Dağtaş arazisinden elde edilecek gelir, Konya Ovası sulaması için harcanacak!

Yaklaşık yüz yıl kadar önce, yüzyıllardır ayakta olan bir türbe, bir adamın satın aldığı arazinin içinde kalmış. O adam da, yıkmış o güzelim türbeyi, taşlarından kendi adına mahallesine, hayır olsun diye bir çeşme yaptırmış. O çeşme ile Bahri Dağdaş’ın kaderi aynı, benzeşmesi aynı!

Sezen Aksu, “Geç bunları anam, babam geç bunları” diyor ya hani…

Bahri Dağdaş Konya Tarımında, Tarım için atan kalplerin, tarım için çarpan kalplerin buluştuğu yerdi.

Ya şimdi?

Fena budanmış, kolu kanadı kırık, tarım arazileri üzerinde tasarruflar yapılmış biçare ve zavallı bir Enstitü!

Bu tarla gününde;

Üstelik bir tarım kentinde, tarımın çiçekler açtığı, tarla kuşlarının neşeyle ötüştüğü, neşeli tarla türkülerinin birbirine karıştığı, o birinci sınıf tarım arazilerinde Anadolu’ya kazandırılan ürünlerin müjdelendiği bir Enstitü olamamanın hüznünü yaşıyor!

*****

Yıllardan beri bu Enstitünün hüznünü yazanlardanım! Bahri Dağdaş, sahibi namevcut, arka çıkılmayan, dayısı emmisi olmayan bir Enstitü!

Uluslararası statüsünün alınıp Diyarbakır’a verildiği, Uluslararası statüsünü kaybettiği günleri de yaşamıştı. Konya kamuoyu karşı çıktı, kaybedilen statü aylar sonra zor şer geri alınmıştı!

Ancak, Enstitünün kaderi bu seferde birinci sınıf tarım arazilerini kaybetme tehdidi ile karşı karşıya kaldı!

O tehdit gerçek oldu, araziler imara açıldı, tahsis edildi! Yarınlarda binlerce konut yer alacak bu arazide!

Bir Enstitü giderayak neden tarla günü yapar?

İnsanımızın yorumu şöyle; Birincisi veda için, elveda demek için, Allahaısmarladık demek için!

Konut tarımdan daha önemli, bundan böyle bu tarlada konut günü yaparsınız artık demek için!

Tarım şehrinde, Tarım gerekli mi, gereksiz mi konusuna açıklık getirmek için!

Gerisi neden, gerisi niçin, gerisi ne için?

Giderken bile, biterken bile, yok olurken bile tarım diyen bir Enstitü Bahri Dağdaş!

Tek bir metrekare arazisine dokunulmaması gerekirken, elinde ne var ne yok hepsini koparıp aldık, rahatladık mı, içimize sindi mi, başımız göğe erdi mi?

*****

Bahri Dağdaş olmak kolay değil! Tarlan gitse de, elinde kalanlar bugünlük, yarınlık olsa da! Sen hâlâ tarımın derdindesin! Aynen adını aldığın rahmetli Tarım Bakanı gibisin! Vefakarsın, cefakarsın! Hiçbir karşılık beklemiyorsun! Zaten sen bunun için Bahri Dağdaş’sın!

Ona rağmen, adı Tarım şehri olan bir şehirde herkesin gözü sende!

Lakin; seninle iftihar etmek için değil!

Seni daha da geliştirmek, zenginleştirmek için değil!

Tarıma olan katkıların artsın, şehir ve tarım seninle şenlensin, yücelsin diye değil!

Sevgili Bahri Dağdaş!

Anladığım şu ki, en son metrekare tarım arazin elinden alınıncaya kadar, kalbin Tarım, Tarım diye çarpacak! İnan ki, Konya Tarımını senden başka düşünende yok, savunan da…

Bir avuç ziraatçi kardeşimiz, bir avuç Tarıma aşık, tarıma sevdalı kardeşimiz Bahri Dağdaş’ı yaşatmaya, ayakta tutmaya çalışıyor! Onları kutluyor ve çabalarından dolayı ayakta alkışlıyorum.

Bu çabayı göremeyenlere, görmek istemeyenlere, tarıma yazık edenlere, biz tarım şehriyiz diye mangalda kül bırakmayanlara yazıklar olsun!

*****

Bahri Dağdaş’ın çığlıklarını, feryatlarını hiç kimse duymadı! Duysa da, dönüp bakmadı!

Bugün ne mi başlıyor Bahri Dağdaş’ta?

Tarla günü!

Böyle bir günde, o tarla da ne tarla kuşu öter ne tarla gülü biter!

Anlaşılan o ki, belki de son tarla günü bugün!

Sonrasında, ortada Bahri Dağdaş’a ait tarla günü yapacak, tarla kalmayacak diye düşünmekten kendimi alamıyorum.

Tarlaları elinden alınmış Uluslararası unvanlı bir Tarımsal Araştırma Enstitüsü!

Tarlası yok, tarla günü var! Tarlası olmasa da, günü var!

Gün, buruk bir gün! Ağlayan, ciğeri yanan, içi kanayan Bahri Dağdaş’ın tarla günü!

Kutlu olsun!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Erol Sunat Arşivi
SON YAZILAR