Erol Sunat

Erol Sunat

Form 1 Apartmanı da yalan oldu!

Form 1 Apartmanı da yalan oldu!

Form Apartmanlarının birincisi, en tanınmışı, en ünlüsü olan Form 1 Apartmanı yıkıldı, yıkılıyor derken yıkıldı, yalan oldu, tarih oldu. Binanın molozları büyük ölçüde ortadan kalktı. Binadan yayılan toz ve toprak şikayetleri sona erdi.

Form 1 Apartmanı, önce hayalet bina oldu. En son, sadece iki dükkan bir berber kalmıştı binada…

Ne zaman mı?

Kurban Bayramı öncesine kadar! Onlarda binanın dış ve görünen yüzünde…

Ayrılmaları ve binadan taşınmaları eli kulağındaydı, yıkımdan önce onlarda elveda dediler Form 1 Apartmanına…Şimdi bina yalan, yerinde boş bir alan!

Form Apartmanları Şato Form denilen aynı adı taşıyan apartmanla birlikte Form semtine adını veren yapılardı. Anlatılara göre bir zamanlar “Form Kollektif İnşaat Şirketi” vardı. Form inşaat da denen bu şirketin şimdi hayatta olmayan üç Müteahhidi, bu bölgeye hem adlarını vermişler, hem de yeni bir cazibe merkezi oturmuşlardı.

erol-sunat-1.jpeg

Mehmet Acartürk, Müştak Canbilen ve Kadir Başaran…

Konya’nın tek ve çift katlı yapılarının en yükseği Hayat Apartmanıydı. Kaç katlı burası diye, merak edenlerin başlarını kaldırdıklarında kasketlerini düşürdükleri anlatılırdı. O yüzden “kasket düşüren” diye de anılan bir apartmandı.

Hayat Apartmanı 1937’den beri ayakta…Sonra Zafer’deki Kibrit Apartmanı vardı. Kibrit Apartmanı da 1960 yılından beri Zafer’in simgesi.

Form’da ki Form 1 Apartmanına da Form’un sembolü gibiydi adeta. Yeri güzeldi. Hatta bir bakıma özeldi. Sonra köşe başıydı.

Yine anlatılanlara göre ilk defa 1963 yılında oturulmaya başlanmıştı. Yaklaşık 56 yıldır ayakta olan yapıya çürük raporu verilmiş. Çok sordum, çok araştırdım, bina hakkında anlatılanların dışında bilgi sahibi olamadım.

Geldi canavar misali bir makine, vurdu kepçeyi, yardı binayı parçaladı. Bina hatıralarıyla birlikte koca bir moloz yığını oldu önce. Ardından o hatıralarla dolu molozlar yüklendi kamyonlara, Form 1 Apartmanı bir varmış bir yokmuş dercesine yok oldu gitti gözlerimizin önünden!

*****

Form 1 Apartmanı yıkıldı. Yerine ne olur, ne olmaz, ne yapılır bilmiyorum.

Ancak o bina birçok insan için hatıralarla doluydu.

Beğenmediğimiz Batı, eski binalarını korumak için, binaları ayakta tutacak, desteklemeleri yapıp, ömürlerini uzatmaya çalışırken, biz yıkıp geçiyoruz.

Form 1 Apartmanı da bunlara vereceğimiz göz önündeki örneklerden biri.

Yaşatacağına yık gitsin, yerine yenisi yapılsın, herkes işine gücüne baksın mantığı!

Form 1 Apartmanı benim için köşe yazarlığına devam ettiğim, geliştirdiğim, haftanın her günü yazdığım, sabahın sekizinden, gazetenin matbaaya gidişine kadar geçen süreçte Form 1 Apartmanında arkadaşlarımla birlikte kaldığım bir binaydı.

O yıllarda çalıştığımız Konya Postası oradaydı.

Konya Postası, diğer Konya gazeteleri gibi, gazeteciliğe gönül vermiş olanlar için bir okuldu.

Form 1 Apartmanı da, bu okulların binalarından birisi!

Biz Form 1 Apartmanının önce girişiyle tanıştık, bir süre orada çalıştık, sonra çıktık teras kata!

erol-sunat-2.jpeg

*****

Milli Eğitimden emekli olalı çok olmamıştı. Köşe yazıları yazdığım Konya Postası yaklaşık bir yıl kadar sonra el değiştirmiş, gazetenin de yeni yeri Form’daki Form 1 Apartmanına taşınmıştı.

6 katlı Form 1 Apartmanının girişiydi yeni yerimiz.

Bazılarımıza labirent gibi gelmişti.

O zamanlar bilgisayarım yok. Birkaç top teksir kağıdı aldım, bir düzine kadar da tükenmez kalem. Yazıları elle yazıp, gazeteye getiriyor, genç arkadaşlarda sağ olsunlar, onu bilgisayarda yazıyor, tashihini de birlikte yapıyor, yazı sayfalara o şekilde giriyordu.

Form 1 Apartmanın girişine kısa bir süre sonra alıştık.

Daha sonraları , gazete Form 1 Apartmanının en üst katına yani 6. kata çıktı. Burasının geniş ama üstü açık bir terası vardı. Terasın üstü kapandı, tamirdi, tadilattı bayağı zor ve zahmetli günler geçmişti.

Sonunda her birimizin bilgisayarlarını koyabileceği masaların rahatlıkla sığabileceği bir alan oluştu. Form 1 Apartmanının en üst katından seyrediyorduk aşağıdaki caddeyi.

O günler, rahmetli Ayşe Şasi Hanım’la, rahmetli Şenyurt Özbay’la birlikte çalıştığımız günlerdi. Konya gazeteleri acısıyla tatlısıyla birçok insanın yetiştiği, bu işi sevdiği, ilk yazılarını, ilk haberlerini heyecanla yazdığı getirdiği, okurlarla paylaştığı mekanlardı.

Form1 Apartmanı da bu mekanlardan birine, bizlere o gün için ev sahipliği yapan binalardan biriydi.

erol-sunat-3.jpeg

*****

Asansör konusunda sıkıntılarımız, gazete 6.kata çıktığında başladı. Gelen giden çoktu. Ve asansör sık sık bozuluyordu. Neredeyse haftada bir! Sabah geldiğimizde birde bakıyorduk ki, asansör iptal! Altınca kata kadar çıkmak bayağı bir meseleydi. O zamanlar günde üç paket sigara içen biri olarak, varın kolaysa çıkın o katları.

Üçüncü kattan sonra her katta, mola vere vere altıncı kata çıktığımda, kendimi sandalyeye zor attığım o anları nasıl unutabilirim ki! Akşama kadar aşağıya falan inmem desek de, birkaç kez inip tekrar altı kat çıktığımız günlerde az değildi. Ancak her şeye rağmen güzel günlerdi.

Konya basınında sanıyorum yedi gazete vardı. Herkes herkesi tanır, bilirdi.

49 yaşlarında başladığım köşe yazarlığı Uluşahin C Blok 4.katta bulunan Konya Postasıyla başlamıştı. 2000 yılının Aralık ayından itibaren de Form 1 Apartmanı girdi hayatımıza

Benim için 2012 yılının sonlarına kadar devam eden bir süreçti.

2004 yılının ortalarına kadar yazdıklarımı getirirdim Form 1 Apartmanındaki gazeteye. Kulakları çınlasın, bazen Hacer Filikçi yazardı, bazen Osman Başeğmez, çoğu kez de Zekeriya Sağlık.

Ta ki 2005 yılında bilgisayarda yazı yazmayı öğreninceye, kendime bir bilgisayar alıncaya kadar!

*****

Form Apartmanının üst katına çıktığımızda daktilo misali kullanmaya çalıştığım bilgisayarla başlamıştım yazmaya.

O üst katta kimleri ağırlamadık ki…En renkli dönemler seçim dönemleriydi…Form 1 Apartmanı bir başka şenlenirdi.

Birgün gazeteye geldim. Ne göreyim, ikinci sayfa da, üçüncü sayfada , dördüncü sayfada sanıyorum birde altıncı sayfada yer alan köşelerin her birinde benim adım benim resmim ve köşe ismim var. yazılardan biri benim, diğerleri yazar arkadaşlara ait.

O yıllarda, Yazı İşleri Müdürümüz olan Sefa Özdemir’in kulakları çınlasın, Hocam dedi, ne kadar sevildiğini anla, her sayfada sen varsın!

Form 1 Apartmanı boşatılmaya başladığında, kapsının çerçevesinin sökülmeye başladığında içim burkuldu. Birlikte çalıştığımız arkadaşlarım gözümün önüne geldi birer, ikişer.

Form 1 Apartmanı yaşayan bir tarihti adeta…

Esnafıyla da öyleydi, altındaki çay ocağına varıncaya kadar da…

Bir zamanlar yedi gün çıkardı gazeteler. Yedi gün yazardık aşkla, şevkle.

Ramazan sayfaları, bayram sayfaları yapardık! Rahmetli Durmuş Yılmaz Hocamla az röportaj yapmadık!

Form 1 apartmanı da yalan oldu. Kendi gitti ismi kaldı yadigar derler ya…Üç gün sonra adı da kalmaz, hatırlayanı da…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Erol Sunat Arşivi
SON YAZILAR