Erol Sunat

Erol Sunat

Peki ama ne değişti?

Peki ama ne değişti?

Hoş geldin Şubat! Zam sende, elektrikle çarpmak sende, doğalgazla yaktım sizi demek sende, korkutmak sende, şaşırtmak sende, titretmek sende!

Sen gelince bak neler oldu, diyeceğiz, demesine amma, doğan günün, gelen ayın, içinde olduğumuz mevsimin kabahati ne?

Sende bir garip yolcusun Şubat! Aynı insanlar gibi! Nasip olursa, senide uğurlar geçeriz, 28 gün dolduğunda…İnsanlarda dünya denen bu handa, yolcu olduklarından habersizmiş gibi davranıyorlar.

Gün misafir, ay misafir, yıl misafir, insan misafir!

Dünden bugüne ne değişti?

Şubat mı?

Şubat, azıcık günden kısa da olsa, cemrelerin ait olduğu ay!

Baharı müjdeleyen, baharı karşılayan, bahar kokularını getirip önümüze bırakan bir ay!

Karla geldi, bereketle geldi!

Virüs ve varyantları cirit atarken, vaka sayıları yüz bine dayanmışken, rakamlara karşı, ”inanayım mı” demiyor muyuz?

Endişe etmeyin diyorlar!

Resmi rakamlara göre hayatını kaybedenlerin sayısı günlük ya iki yüz ve üzeri, ya da iki yüze yakın!

Neymiş?

Virüsün yıkıcı etkisi bitmiş, yok olup gitmiş! Covit değilmişiz gripmişiz artık!

Grip, çok garip! Pek garip! Garip mi garip!

Salgın geri dönmemek üzere gidiyormuş! Gidişin olsun da dönüşün olmasın desek, geri dönmez değil mi? Dileriz hiç dönmesin! Semtimize, dağımıza, taşımıza, evimize barkımıza, ocağımıza ateş düşürdüğü yeter demiyor muyuz?

Diyoruz da değişen ne? Ne değişti? Tablolar mı, rakamlar mı, açıklamalar mı?

****

Altın geriledi, dolar geriledi! Enflasyon sapasağlam ayakta, fiyatlar yerli yerinde, düşmekten, inmekten kapak kaldıran yok!

Biz bu düşüşü neden hissedemedik sorusuna cevap veren yok! Lafları dolaştıran çok!

Yaşadığımız ne mi?

Yükselen yükseldiği yerde kaldı, neden inmiyor denenler ise, estek-köstek, kelestek!

Anadolu tabiriyle laflar sünüyor, işler sünüyor, sündürebildiğin kadar sündür misali bir vaziyet!

Ne mi değişti?

Hiçbir şey!

Faturalar hanelere bugünden itibaren gelmeye başlayacak!

Yandım anam, yandım Allah diyecek insanlar!

Bahar gelse de hoş, gelmese de!

Cemreler düşecekmiş düşse de hoş, düşmese de!

Ateş düştü aldığımız maaşlara ücretlere….

Cemre bildiğiniz üzere kor ateş demek!

Cemre düşmeye 20 gün var! İlk Cemre bildiğiniz üzere 20 Şubat’ta…

20 Şubat’a kadar öncelikli olarak, doğalgaza ve elektriğe para bulması lazım insanların!

Kor ateşler havaya düşse ne? Düşmese ne?

*****

Maddi olarak, karşılığı bir çoğumuzda olmayan faturalar bugün yarın elimizde olacak!

Havamız nasıl iyi olsun ki?

Kor ateşler cemreden çok önce bizi buldu, bizi vurdu!

Ne mi oldu?

Hanelerimizde çiçekler falan açmadı, üstelik açanlar soldu!

Bu faturaların altından nasıl kalkacak insanlar!

Güya, Dolar düştü, altın düştü!

Peki ama ne değişti?

Güldü mü yüzümüz?

Cemrelerin ayında, baharı karşılayan ayda, bizi ödememiz oldukça zor olan faturalar karşılıyor!

Cemre havaya düşse de, mevsim bahar şarkıları söylese de, ne yüzümüz gülecek, ne halimiz ve ahvalimiz düzelecek!

Ne diyordu Orhan Baba?

“Ne sevenim var ne soranım var / Öyle yalnızım ki /Çilesiz günüm yok dert ararsan çok / Öyle dertliyim ki / Bana kaderimin bir oyunu mu bu?”

Orhan Baba’nın dediği gibi, “Bıktım artık yaşamaktan! “ demeyelim elbette!

Lakin, bir soranımız, bir sevenimiz, bir elimizden tutanımız, bir gel diyenimiz, olsun!

Sizce de, işin laf faslını geçeli çok olmadı mı?

*****

Bizim kârımız dostluktandı, hoşgöründendi, anlayıştandı. Kâr havası nasıl bizim havamız olsun?

Fırsatçı değiliz!

Açıkgöz değiliz!

Aç gözlü değiliz!

Her felaketi kendi lehimize çevirenlerden değiliz!

Sürekli fiyatlara dokunuşlar yapan, indirime yanaşmayanlardan da değiliz!

İki gün sonra Ocak enflasyonu açıklanacak!

Yüzde 127 zam gören Elektrik, yüze 25 zam gören doğalgaz, akaryakıta gelen zamlar, dolardaki düşmeye rağmen artış eğiliminden bir türlü vazgeçemeyen market zamları sonrasında bakalım TÜİK rakamı ne olacak?

Aralık enflasyonunu geçer mi, ne kadar geçer soruları ortada!

Hava karla karışık, rüzgarla karışık, seksenlik ağabeylere göre ala karışık!

Halimiz ortada, ne uzayan-ne kısalan, her geçen gün daha da fakirleşen, elektrik ve doğalgaz faturaları karşısında bunalan, bocalayan, işin içinden çıkamayan bir hal!

Kâr ettiğimiz ne var? Külliyen zararda olduğumuz aşikar!

*****

Dolar ve altın yükseldiğinden beri… Virüs ve varyantları bizi kuşattığından beri… Güvendiğimiz dağlara kar yağdığından beri…Laf sellerine kapıldığımızdan beri…Enkaz altında kaldığımızdan beri… Dibe vurduğumuzdan beri…Girdaplarda döne-döne kendimize gelemediğinden beri…

Bizim mi havamız iyi olacak?

Bizimkisi kar havası, soğuk havası, buz tutanların havası, ayaz yiyenlerin havası, donanların havası!

Cemre havaya düşene kadar, kim bilir kaç türlü hava ile birden karşı karşıya kalacağız?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Erol Sunat Arşivi
SON YAZILAR